Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Çift Ayak

Ertuğ Uçar

Bir Çift Ayak Sözleri ve Alıntıları

Bir Çift Ayak sözleri ve alıntılarını, Bir Çift Ayak kitap alıntılarını, Bir Çift Ayak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünüyorum. Ama düşüncelerimin, katı denetimim dışında serbestçe gelişim serpilmelerine, oluşmalarına, şekil değiştirmelerine, hedeflerine doğru salınarak, gerekirse hatalar yaparak ilerlemelerine izin vermiyorum. Onları herkesten önce ben durduruyorum.
“Kütüphanesi bir insanın sırrıdır aslında.”
Sayfa 44
Reklam
Yavaşlamak gerekiyor. Her şeyi, en çok da kendini anlamak, dinlemek için yavaşlamam gerekiyor. Ancak korkuyor olabilirim. Yavaşlamak bir eylem. Ben eylemlerimin etkeni olmayı bırakalı çok oldu. Kendime ilgimi kaybedeli çok oldu.
Dünya savaşı çıkmadı bir daha. Tüm dünya her an savaşıyor onun yerine.
“Ev. Ev nedir? Eşyalar mıdır evi ev yapan, insanlar mı?”
Sayfa 31
Her yöne genişleyen şehirlerin içinde küçülüyoruz gitgide. Eşyalarımızı evlerimize, vicdanlarımızı kalbimize sığdırmaya çalışıyoruz.
Reklam
Beklemekten sıkılınca gelir. Aramaktan vazgecersen bulursun. Bulmak icin aramak yetmiyor; hatta belki de hırsla aradığım icin bulamiyorum.
“Bense dolaplardan çıkan albümlerde, bu neşeli, şaşkın, ebleh, sakil suratlar arasında bir ifade aradım. Bir tane yoktu.”
Sayfa 34
Gelecek benim için kocaman bir boşluk. İçine hiçbir şey koyamıyorum.
Bilimkurgu filmlerinin isabet kaydettiği tek gerçek var. Yalnızlık.
Reklam
"Özgürleşme. Gönlünden geçen her şeye sahip olmak. Birkaç gerçek ihtiyaç dışında hiçbir şeye sahip olmamak. İkisi de özgürlük. Mükemmel bir hayattan hangi üç şeyi atardın sorusuyla gerçekten ihtiyacın olan üç şey ne sorusu aynı değil mi?"
“Sıkışıp duruyoruz. Odaya, eve, şehre. Oysa çayırları sabah sisi kaplıyor, başaklar hafif bir esintiyle dalgalanıyor, bir yıldırım düşüyor köknar ormanına, sarp yamaçtan aşağı bir dağ keçisi iniyor zarifçe. Dünya orada uçsuz bucaksız uzanıyor.” “Kanımızı emen şehirdi asıl. Bizi bu dairelere, arabalara, ofislere oturtmuş, etrafımızı aktivitelerle donatmış, kalabalığın kendi kendisini çeken mıknatıs etkisiyle bizi buraya tıkmışlardı işte. Kimse gidemiyordu şehirden. Binalar, kavşaklar, eşyalar, merkezler, kurumlar, her şey, bizimle ilgilenmiyormuş havasında usul usul çevremize duvarı örüyorlardı.”
Kırmızılı kadın bizim göremediğimiz bir manzaraya dalmışken anlıyorum: O düşünmüyor, anımsıyor.
Can Yayınları
Biz robotlar icat etmedik, yaptığımız şehirler bizi robotlaştırdı.
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.