Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Çöküşün Öyküsü

Stefan Zweig

En Eski Bir Çöküşün Öyküsü Gönderileri

En Eski Bir Çöküşün Öyküsü kitaplarını, en eski Bir Çöküşün Öyküsü sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Çöküşün Öyküsü yazarlarını, en eski Bir Çöküşün Öyküsü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne yapacağını bulamıyordu; içinde her şey susmuş, yüreğinin anlamlı müziği, anahtarı kaybolmuş müzikli saat gibi ölmüştü.
Öldü sanılıp gömülmüş, ancak toprağın altında tabutunun içinde uyanıp bağıran çağıran, kıyameti koparan ve duvarları yumruklayan biri gibi hissediyordu kadın: Ancak onu yukarıda duyan yoktu, insanlar toprağın üzerinde hafif adımlarla yürüyor, onun sesiyle yalnızlığın içinde boğulup gidiyordu.
Reklam
Savrulup atılan, toprağın üzerinde kıvrılıp bükülen ve üzerine acıyarak basılan bir mum ışığı gibi seğirerek dönmek değil, büyük alevler çıkaran bir keyif yangınında sanki raslantıymış gibi son bulmak istiyordu. Uçuruma dans ederek düşmek istiyordu.
"Nasıl ölüneceğini bugün hâlâ bilmeyecek miydim?" dedi."Ölüm içime girdi zaten, yarından sonra her şey bitmiş olacak."
Ruhu zaten ölmüştü geriye bir tek bedenini öldürmesi kalmıştı.
Yüreği kendini daima ana kaptırıyor, doğruyu söylerken yalan söylüyor ve aldatmak istediğinde de dürüst oluyordu
Reklam
İstediği tek şey geceydi; daha iyi bir haber alacağı o sabaha kadar derin, düşsüz kapkara bir uykuydu
"Ölmekten çok daha zordu bu ölüm saatini bekleyiş."
Ruhu çoktan ölmüştü: Geriye kalan sadece bedenini öldürmekti.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.