Bu rüya hissi o kadar güçlü, kafa karışıklığı o kadar derindi ki yaşlı adam şafak sökerken istemsizce kabini yokladı, yerinde olup olmadığını anlamak istiyordu. Tanrıya şükür parmaklarının altında bir şey hala ritmik şekilde atıyordu,-ama sanki boşlukta atan hissiz bir kalp gibiydi-. Tuhaftı, sanki bedeni kendinden uzaklaşmış gibiydi. Acı çekmiyordu,bir anı işkence çekmiş olan sinirlerini çekiştirmiyordu. Her şey sessiz ve mıhlanmış gibiydi