Bir Mülkiyet Kalesi
Kemal TahirBir Mülkiyet Kalesi Gönderileri
Bir Mülkiyet Kalesi kitaplarını, Bir Mülkiyet Kalesi sözleri ve alıntılarını, Bir Mülkiyet Kalesi yazarlarını, Bir Mülkiyet Kalesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erkekler ne çilekeş mahluklardı...
Her çeşit kavgaya böylece atılmak alınlarının yazısı. Üç günlük ömürlerinde rahat ve huzurları yok.. Belki de onun için, elli yaşına girseler hepsi çocuk gibi ...
Sayfa 581Kitabı okudu
Ekmek parası bir büyük beladır. Bu beladan korkusu kalmadıkça insan hiçbir şey beceremez.
Sayfa 577Kitabı okudu
Kendimizi gerek Turan'lar, gerek alem-i İslam için cihanın hakimi zannetmek gafleti artık devam etmemelidir. Hakiki mevkiimizi , dünyanın vaziyetini tanımamaktaki gafletle, gafillere uymakla milletimizi sürüklediğimiz felaketler yetişir.
Sayfa 572Kitabı okudu
Şimdi de daha büyük bir hayal ile bu bir karış harap vatanı ve bir avuç yarı çıplak milleti mahvetmek istiyor.
Sayfa 572Kitabı okudu
-Faydasız bir işi inatla devam ettirene ne derler?
Sayfa 570Kitabı okudu
Kocasını görür görmez hafifçe:
- Ay! diye bağırdı.
Bu küçük seste, her insanın ömründe ancak bir iki kere duyabileceği unutulmaz sevinçlerden birisi, hayret ve hatta biraz korku bile vardı.
Sayfa 538Kitabı okudu
Kadınları bırakıp gitmek bir türlü kahramanlık, onlara kendimizi sapasağlam geri götürmek de bir başka türlü kahramanlık: ..
Sayfa 537Kitabı okudu
Gençlikte insan lüzumsuz şeylerle oyalanıyor. Sevgisi de, kini de dağılıyor. Oynak bir hal alıyor. ..
Sayfa 536Kitabı okudu
-İhtiyarlıyoruz usta! Şimdi anladım.
- Neden anladın.
- Yürek yufkalaşıyor. Denizi görünce gözlerim yaşardı.
- Hayır ihtiyarlamıyoruz. Sahiden yaşamaya başlıyoruz.
Sayfa 536Kitabı okudu
Zengin, parası kuvvetine kendisine, yahut oğluna aşk maşk dinlemeden kız almıyor mu? Yani zenginler, insanı bile parayla satın alabiliyorlar.
Ben işte paranın bu kudretini sevmiyorum.
Sayfa 524Kitabı okudu
Büyük alçakların, her zaman, küçük alçaklardan daha iğrenç oldukları, işte doğru bir sözdü.
Sayfa 523Kitabı okudu
Birisiyle bakışıp anlaşamamaktan ileri gelen sıkıntıyı ilk defa bütün şiddetiyle hissetti.
-Ankara'daki hocaları, kafanızı keserim diye korkutunca İstanbul'daki padişah da bu karara boyun eğer mi?
- Göreceğiz ...
-Ye bakalım ... Getiren kadar tatlı mı?
Sayfa 517Kitabı okudu