Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Umran Şairi: Erdem Bayazıt

Erdem Dönmez

Bir Umran Şairi: Erdem Bayazıt Sözleri ve Alıntıları

Bir Umran Şairi: Erdem Bayazıt sözleri ve alıntılarını, Bir Umran Şairi: Erdem Bayazıt kitap alıntılarını, Bir Umran Şairi: Erdem Bayazıt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar
Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana O inanmışlar çağının.
Reklam
Şiirin Zamanı: Çağ
Modern çağ, insanı zaman kavramıyla denetim altına alır. Öyle ki bu zaman belirli sınırlara sahiptir; insan bu sınırlara uyum sağlama çabasındadır. Halbuki insan, metafizik algısı ve irtibatıyla zamandan öteye uzanan bir varlıktır. Diriliş, insanın zaman tutsaklığından kurtulması ile başlayacaktır.
"Edebiyat dergisi yayın hayatına başladığında Sezai Karakoç bu duruma tepki gösterir; 1969 Ekim'inde Diriliş'i yeni yazar kadrosuyla yeniden çıkarmaya başlar. Karakoç, Edebiyat'ın Diriliş'in önünü keseceğini düşünür ve bu ekibe gönül koyar. Söz konusu kırgınlık bir ayrılığı doğurur ve bu isimler tekrar bir araya gelemezler. Erdem Bayazıt bu ayrılığa tahammül edemez. Nuri Pakdil'in ve Bayazıt'ın arada kalışı iplerin iyice gerilmesine neden olur. Bayazıt böyle bir ortamda Ankara'da kalamaz. Evliliği bahane ederek 1972'de memleketi Maraş'a dönmeye karar verir. Pakdil Bayazıt'ın bu kararına karşılık onu cepheden kaçmakla suçlar ve araları tekrar düzelmemek üzere açılır."
"Edebiyat Nuri Pakdil'in tek başına temsil ettiği bir davanın yayın organı gibi görünmekte ve bu durum Pakdil'in arkadaşlarını rahatsız etmektedir. Büyük Doğu çizgisinde gelişen Diriliş ve Edebiyat'ın problemi bu yöndedir. Bayazıt ve arkadaşlarının Mavera'yı çıkarma fikri de bu handikaptan doğar. (...) Edebiyat'ın çıkışına Karakoç nasıl tepki gösterdiyse Edebiyat'ın yayın hayatına ara verdiği sürede Mavera'nın çıkışı da Nuri Pakdil'i kızdırır ve aralarının açılmasına neden olur. Söz konusu küslük uzun yıllar boyunca sürecektir."
"Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar, onları bir çatı altında toplayan Osmanlı'nın yıkılması ile büyük bir himaye boşluğuna düşmüşlerdir. Batı, suni sınırlarla bu birliğin ayrımını pekiştirmiş, İslam coğrafyasını büyük bir zulme esir etmiştir. Erdem Bayazıt, direniş çerçevesinde bu duruma tepkisini çekinmeden ve gür bir sesle şiirine sokar. Kafkasya, Azerbaycan, Pakistan, Türkistan, Cezayir, Senegal, Afganistan gibi zulüm altındaki Müslümanlara duayla, umutla, coşkuyla direnişi ve dirilişi müjdeler. 'Kurban olam ayına ayına yıldızına' (s. 35) ifadesi bu kurtuluşun ve birliğin Osmanlı'nın torunlarından beklenildiğine işaret eder."
Reklam
"Erdem Bayazıt şehri dönüştürürken onun tabiatla bağ kurmasını ister. Yoksa onun arzusu şehirden soyutlanan, tabiatta kaybolan bir medeniyet değildir. Tabiat, şehirli insana kim olduğunu, nereden geldiğini ve nereye gideceğini hatırlatan bir modeldir."
"Bayazıt, ölümü bir son olarak görmez; ölüm bilakis başlangıçtır. (...) Çağın ve şehrin karmaşasından bunalan şair, ölümlü olduğunun bilinciyle kurtuluş gününü bekler. Dikkat edilirse ölüme kaçmaz şair; bu, inanca aykırıdır."