Yüce dağdan kar istersin, a can dağda kar mı kaldı?
Bir vefalı yâr istersin, Leyli gibi yâr mı kaldı?
Süremezsin burda sefâ, çekeceksin sâde cefâ
Kim gösterir ahde vefâ, hem nâmus u âr mı kaldı?
Kâr eylemez dosta sözün, kan yaş döker iki gözün
Geçip gitti yazın, güzün, bostanında nar mı kaldı?
Kurtulur da cân u tenden, ayrılırsın bu gülşenden
Ahmed’im dünyada senden bir âh ile zâr mı kaldı?..