Bir Zanaatkarla Beklenmedik Karşılaşma Gönderileri
Bir Zanaatkarla Beklenmedik Karşılaşma kitaplarını, Bir Zanaatkarla Beklenmedik Karşılaşma sözleri ve alıntılarını, Bir Zanaatkarla Beklenmedik Karşılaşma yazarlarını, Bir Zanaatkarla Beklenmedik Karşılaşma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir hırsız sadece hırsızlık yaparken hırsızdır, daha sonra suçunu itiraf etmek için çağrıldığında değil; hatta bir şair şiir yazarken şairdir, yıllar sonra şiirini radyoda okurken değil.
Anlatıcımız trenle geldiği Paris sokaklarında uzun bir yürüyüşe çıkar. Renkli caddeler, ara sokaklar derken etrafı izleyerek deneyimler. Bu sırada Gogol öykülerinden fırlamış bir memuru andıran bir adama rastlar. Üstü başı perişan görünen gizemli adamın bir yan kesici olduğunu anlayınca heyecanlanır. İşini nasıl yaptığını görmek için onu takip etmesiyle macera başlar.
Stefan Zweig'in klasik kısa öykülerinden birini daha okudum. Yazarın çevresini gözlemleyerek yazdığını hissettiren güzel bir çalışma olmuş. O yüzyılda biz de Paris sokaklarında dolaşsaydık eğer aynı binaları, sokakları ve insanları görürdük. Tabi Zweig gibi betimlemelerle okuyucusunu o güne o ana götürebilmek gerçek bir ustalık gerektirir. Anlatılan mekanlar ve insanlar okuma sırasında adeta gözlerimin önünde belirdi.
*Ufak ayrıntılar değil midir her zaman, yanan bir kibrit gibi insanın iç dünyasının en derinlerini bile aydınlatan?
*Zira bir hırsız, hırsızlık yaptığı anda hırsızdır
*Zaten dünyanın en mutlu insanları, bir şeyi bedava elde edip onun Tanrı'nın bir lütfu olduğunu düşündükçe kendinden geçen yoksullar değil midir?