Birlikte büyüdüğü çocukluk aşkıyla evlenen ve henüz iki yıllık evliyken eşi Toprak’ın boşanmak istemesi üzerine Elif’in hayatı altüst olur. Yeni bir başlangıç için İstanbul’a gider, bir işe girip yerleşir. Patronu “Toprak Ünlüer” Elif’e çok destek olur. Desteğini hiç esirgemeyip, Elif’e arkadaş, dost, dayanak olur. Ve aralarında bir yakınlaşma başlar. Bir tarafta Elif'i saçma bir nedenden dolayı terkeden çocukluk aşkı Toprak, diğer tarafta ellerini hiç bırakmayan Toprak.. Elif’in artık karar verme zamanıdır.
Kitabı; Elif, eski koca Toprak ve yeni patron Toprak gözünden ayrı ayrı okuyoruz. Önce kendini suçlamasıyla başlayan Elif’in duyguları, umudu kesince yeni arayışlara başlar. Anlatım tarzı akıcı, duyguları, düşünceleri karşıladığını ve doyurucu, kurgusu harika bir roman. Yer yer Türk filmi tadında, yüzünüzde gülümseme ile bitecek bir hikaye. Bir kadının geçmişi ve geleceği ile arada sıkışmasını konu alan, aşk, evlilik, boşanma, sevgi, guven ve sadakatin işlendiği guzel bir kitap. Tavsiyemdir.
#BırakmaEllerimi
^
^
#alıntı
Seviyorsan sabırsız olmayacaksın. Sevgi sabır ve anlayış ister.Zariflik ister, karşındakinin fikrine saygı ister, hoyratlık sevgiyi öldürür. Öldürmesede süründürür. İnsan kendi canını yakar mı? Sevdiğininki de canın gibidir, o zaman onunkini de yakma!.
^
^
@muptelakitaplari @aysegulcicekoglu #bloghemsire #bookstagram #kitap
Elif ve Toprak 13 yaşından beri tanışıyorlar. Elif 21 yaşına geldiğinde ailesi biraz daha beklemesi gerektiğini söylemesine rağmen Toprak'la evleniyor. Aralarında hiçbir sorun olmamasına rağmen yaklaşık iki yıl sonra Toprak, "Ben boğuluyorum. Boşanmak istiyorum." diyerek hiçbir açıklama yapmadan evi terk ediyor.
Elif, "Biraz
Evet, sonsuz aşk belki yoktu. Bir daha asla sevmem derken insan yeniden sevebiliyordu. Eğer o sevgide huzur, mutluluk ve güven varsa sonsuz aşk belki de buydu..."
Başımı kaldırıp Toprak'a baktım, sanki onu ilk defa görüyor gibiydim. Ben bu adamı seviyordum. Nasıl? Neden? Ne zaman olmuştu? Bilmiyordum, ama bir yerlerde ona âşık olmuştum.
Yüzüne baktım. O da benim kadar acı çekiyormuş gibi duruyordu, ama gözleri öyle bakmıyordu. O gözlerde acı yoktu. İlgi yoktu. Sevgi yoktu. Hiç bir duygu yoktu, dümdüz bakıyordu. Ne hissettiğini biliyordum.