Bitik Adam kitaplarını, Bitik Adam sözleri ve alıntılarını, Bitik Adam yazarlarını, Bitik Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ben özgür bir adamım, özgürlüğe ihtiyacım var, yalnız kalmaya ihtiyacım var, tüm utançlarım ve üzüntülerim üzerine kendi başıma uzun uzun düşünmeye ihtiyacım var, güneşin ve sokaklardaki çakıl taşlarının keyfine dost ya da sohbet olmadan kendimle yüz yüze gelerek ve salt yüreğimin müziğini dinleyerek varmaya ihtiyacım var. "
“Ah, akıllı, kültürlü, tutkulu ve ön yargısız hanımlardı; utanmadan söylüyorum ki
onlar işlerini başka birçoklarından daha dürüstçe yapan umarsız ve melankolik fahişelerdi... Ve bunlardan bazıları güzel, bazıları sadece hoş, sadece sevimli ya da sadece çekiciydi. Onlarn hepsini, sırayla, ruhumla ve bedenimle ya da bazen sadece ruhumla ve bazen sadece bedenimle sevdim ve onlara, tüm erkeklerin tüm kadılara yaptığı gibi, saf ve cesur, yumuşak ve kıskanç, yüce
ruhlu ve aşağılık davranışlar sergiledim.":::!!!
“Onların seviyesine inmek değil, onları benim seviyeme yükseltmek istiyordum. Onları insan edebilmek için hayvanlıklarını hatırlatıyordum; sevgimi göstermek için onları hırpalıyordum.”:::!!!
“Herkese karşı; tanıdığım ya da asla karşılaşmadığım, beni eleştiren ya da beni alkışlayan, bana karşı gelen ya da gözümden kaçan herkes. Hiç kimseyi -üç, dört nefret ve macera yoldaşı hariç- benimle aynı seviyede görmüyordum. Kimse bana, beni yargılayacak, hatta yanıma dahi yanaşacak seviyede görünmüyordu. Gerçekten de kendimin ön yargısız ve at gözlüksüz, yalansız ve zihninde saçma ve zalim düşünceler bulunmayan yegâne ruh olduğuma inanıyordum.”:::!!!
“Herkesin sadece yemek yemek ve para kazanmakla, eğlenmek ve emir vermekle ilgilendiği bir dünyada ara sıra birisinin çıkıp şeylerin görünümünü tazelemesi, olağan şeylerin olağanüstülüğünü,
banallikteki gizemi, çöpteki güzelliği hissettirmesi gerekir. Fikir ve gelenek kölelerinden, asalak ve yapmacık ukalalardan, eski efsaneleri anlatan vaazcılardan, ahlaki ve mistik hapishanelerin
tutsaklarından, tüm eski sosyal normların ve tüm ortak noktaların
inatçı papağanlarından olusan çok genis ve çok güçlü bir katmanın
ortasında, bir gece uyandırırcasına, bir saf zekâ gardiyanın, kaslı bir kazmacıya; meydan ışıklarına yeniden kazanılmış özgürlük ağaçlarına, gelecekteki yapılara yer açmak adına yakan ve yıkan iyi niyetli bir yangıncıya gerek duyulur.
Bana yaşamın rüya, rüyanın gerçeklik olduğunu ve en ciddi, en korkunç ve en aydınlatıcı fikirlerin kitaplarda olduğunu öğretenler onlardı.
Dante, Baudelaire, Shelley, Nietzsche, Shakespeare, Montaigne. Onları öylesine yakından hissediyorum ki sanki hepsi bana aitti.
Ve beni şeytan misali dağların zirvelerine götürüp kulağıma "işte, bu zenginliğin, ferahlığın ve güzelliğin tümü senin olabilir,
yeter ki bakmasını ve anlamasını bil”.
Diyen size borçluyum.
Dünyanın bana layık olduğu sadece ve düşünceler, o imgeler ve o sesler arasındayken hissediyorumdum. Bu incelemenin tamamı kitabın kendi sözlerindendir.”:::!!!
“Kısacası onlara bir kadına duyulan aşktan daha büyük bir aşk besliyordum, çünkü bir kadının tek bir çehresi ve tek
bir ruhu vardır fakat onlar bana onlarca, binlerce ruh sunuyordu: Mutluluk için bir ruh, hüzün için başka bir ruh; biri aşmak diğeri yücelmek için. Onlari çılgınca, delice, sınır tanımaksızın seviyordum.”:::!!!
Ya hep ya hiç. Ve her şeyi istedim - hiçbir şey eksik olmasın, gözden kaçmasın, dışta kalmansın! Eksiksizlik ve tamlık; başka arzulanacak hiçbir şey yok sonrasında! Yani oğul, hareketsizlik, ölüm!