Biz Hiç Modern Olmadık

Bruno Latour

Sayfa Sayısına Göre Biz Hiç Modern Olmadık Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Biz Hiç Modern Olmadık sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Biz Hiç Modern Olmadık kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kolektifler olarak hepimiz kardeşiz. Boyut farkıyla, bizzat kendiliklerin dağıtımındaki küçük farklılıkların neden olduğu boyutla, pre-modernlerle modern-olmayanlar arasında sürekli bir gradyan bulabiliriz.
Sayfa 134
Batılılar ötekilerden radikal bir şekilde farklı oluklarına yalnızca küstahlıkla değil, aynı zamanda umutsuzlukla ve kendilerini cezalandırarak inanırlar. Kendi yazgılarıyla kendilerini korkutmayı severler. Barbarları Yunanlılarla, Merkezi Çevreyle karşıtlaştırmak, Tanrının Ölümünü ya da İnsanın Ölümünü, Avrupa'nın Krisis'ini, emperyalizmi, kuralsızlığı ya da artık ölümlü olduklarını bildiğimiz uygarlıkların sonunu kutlamak söz konusu olduğunda sesleri titrer. Yalnızca ötekilerden değil, kendi geçmişimizden de bu kadar farklı olmaktan neden böylesine zevk alıyoruz? Yeterince usta olan hangi psikolog sürekli kriz halinde olma ve tarihi bitirmeye dair bu marazi zevki açıklayacaktır. Kolektifler arasındaki küçük boy farklılıklarını devasa dramlara çevirmeyi neden seviyoruz?
Sayfa 135
Reklam
İcat ettiğimiz her madde hiçbir maddenin birleştirmeye izin vermediği yeni özgülüklere sahipken nasıl materyalist olabiliriz? Makineler öznelerden oluşurken ve az da olsa istikrarlı sistemler halinde kapanmayı hiçbir zaman başaramazken nasıl bütünsel bir teknik sistemin kurbanı olabiliriz? Bilimler sıcak ve kırılgan, insani ve ihtilaflıyken, düşünen otlar ve şeylerin işgal ettiği öznelerin kendileriyle doluyken, bilimlerin soğuk nefesiyle nasıl buz kesebiliriz?
Sayfa 136
Ortada düşünülebilir, kolektif, ağ, aracılık olan hiçbir şey yoktur; tüm kavramsal kaynaklar dört uçta birikir. Biz, zavallı özne-nesneler, mütevazı toplum-doğalar, küçük yerel-küreseller, karşılıklı olarak tanımlanan ama pratiklerimize hiç benzemeyen ontolojik bölgeler arasında tam anlamıyla bocalarız.
Sayfa 145 - doğal, yerel, toplumsal, küresel
Doğada mıdırlar? Elbette ki hayır, çünkü bu dış, düz, aşkın doğa kolektif üretimin göreli ve gecikmeli etkisidir. Toplumda mıdırlar? Hayır, çünkü toplum doğanın simetrik artefaktından, tüm nesneleri elinden alındığında ve Leviathan'ın gizemli aşkınlığı üretildiğinde geriye kalandan başka bir şey değildir. O halde dilde midirler? İmkansız, çünkü dil, ancak göndergenin dış gerçekliği ile toplumsal bağlam bir kenara bırakıldığında anlam kazanan bir diğer artefakttır. Tanrıda mıdırlar? Bu pek muhtemel değildir, zira bu adı taşıyan metafiziksel kendilik, iki simetrik merci olan doğa ile toplumu birbirinden mümkün olduğunca uzak tutmak için ancak uzaktaki keyfi bir yeri işgal eder. Varlıkta mıdırlar? Hiç değil, çünkü şaşırtıcı bir paradoksla, Varlık düşüncesi, her bilim, her teknik, her toplum, her tarih, her dil, her teoloji varolanın basit metafiziğine, saf yayılımcılığına bir kez terk edildiğinde, bizzat kalıntı halini almıştır.
Sayfa 151
İnsanı nereye koyacağız? Öznemsi nesnemsiler tarihsel olarak sıralanırken, insanı bir özle tanımlamak imkânsızdır, bunu uzun süredir biliyoruz.
Sayfa 162
Reklam
Geri14
47 öğeden 41 ile 47 arasındakiler gösteriliyor.