Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türklüğün Kimlik Şifresi

Biz Kimiz?

Reha Oğuz Türkkan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ural-Altay dillerinin her biri ayrı bir lisandır; yani Türkçe konuşarak bir Moğolla, bir Finle, bir Japon veya Kızılderili ile anlaşamazsınız. Akrabalık bağlarını ancak bir uzman dilci fark edebilir. Fakat Türk grupları, ayrı lehçeler konuşsalar da, ağızlarının hepsi Türkçedir ve birbirlerini anlarlar( en uzak kalmış olan Uygur veya Yakut lehçesini bile, önceleri iyi anlayamazsınız da, birkaç saat alışınca veya değişiklik kurallarını kavrayınca zorluk kalkar).
Sayfa 114 - Pozitif Yayınları
Türkçe'nin yapısındaki mantıklılık da uzmanları şaşırtmıştır ve bunu sanki bir bilgisayarın yaratmış gibi olduğunu söyleyenler vardır. Leon Cahun ise, Türkçe'deki tek heceli emir sözcüklerinin tam bir asker millete yakıştığını yazar. Prof. Mehmet Kaplan, Türk dilinin özelliklerinin Türk'ün ruh yapısını yansıtan bir ayna gibi olduğunu belirtmiştir.
Sayfa 115 - Pozitif Yayınları
Reklam
Bir Fransız deyimi, Türk'ü kuvvetli görür: "Fort commeun Turc" "Türk gibi güçlü" der. İranlılar "güzel" sıfatı yerine Farsçada "Türk" kelimesini kullanır.
Sayfa 178 - Pozitif Yayınları
Osmanlının 19. yüzyıla kadar Müslüman ve Türk olanların "Osmanlı Camiası" içinde "millet-i hakime" (egemen unsur) olarak tanınması, ancak yenilgiler sonucu Tanzimatla bu kimlik aşınması başlamıştır. Büyük tarihçi Cevdet Paşa "Devletin esasına helal geldi, Müslümanlar millet-i hakime iken bu mukaddes haklarını kaybettiler" demiştir.
Sayfa 53 - Pozitif Yayınları
Atatürk'ün vefatından sonra, nedense "solcu" yazarlar Atatürk'ün tecrübesine de boş verip "arı Türkçe" bayrağını tekrar ele alıp, dil ırkçılığına giriştiler. Artık sadece "yeni öztürkçe" kelime kullanılacak, halkın diline yerleşmiş "yabancı sözcükler" tabu olacaktı! Böylelikle bir kuşak, bir önceki kuşağın yazdıklarını anlayamaz oluyor, gençler ancak lugata-sözlüğe bakarak okuyabiliyorlardı! "Hürriyet" yasaktı, sade "özgürlük" kullanılacaktı, "İstiklal" ya öyle "bağımsızlık" vardı ya! "Millet" değil, sadece "ulus" denecekti... vb! Türkülerimizde, şiirlerimizde, atasözlerimizde kullanılan, halka malolmuş sözler atılıyordu! Reşat Nuri Güntekin'in romanlarının, Atatürk'ün Nutuk'unun (çevirisiz!) anlaşılmayan sözleri ne olacaktı? Emre Aköz'ün deyişiyle, "kuşaklar birbirine sağırlaşmaya" doğru gitmişti.
Sayfa 117 - Pozitif Yayınları
Türklerin merhameti, hayvanları acıması ve tabiat sevgisi üzerine (ve hele Türk hoşgörüsü hakkında) yazılanlar toplansa ciltler dolar.
Sayfa 185 - Pozitif Yayınları
Reklam
12. yüzyılın sonuna doğru Cengiz Han, az sayıdaki gayrı-Türk Şeveyleri ve çoğunluk olan Türk boylarını "Moğol" olarak tek bir isim ve tek bir kimlik altında birleştiriyor. Gene de Batı'daki Türkler (özellikle Oğuz/Türkmen/Selçuk) boyları bu kimliği yadırgıyor ve kendi aşiret ve devlet adlarıyla yaşamayı sürdürüyorlar. Cengiz Han ve sülalesi diğer Türk devletlerini de yenip "İlhanlı", "Altın Ordu", "Çağatay" vb. imparatorluk adlarıyla onları tanımlamışsa da, bu isimler milli kimlik adları olmamış, "Selçuk, Tatar, Azeri, Kırgız, Kazak, Osmanlı" gibi yeni kimlikler günümüze kadar devam etmiştir.
Sayfa 77 - Pozitif Yayınları
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.