Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bizans Tarih Atlası

John Haldon

Bizans Tarih Atlası Sözleri ve Alıntıları

Bizans Tarih Atlası sözleri ve alıntılarını, Bizans Tarih Atlası kitap alıntılarını, Bizans Tarih Atlası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Konstantinopolis’in Fethi;
İmparator VIII.İoannis,İslam tehdidine karşı destek toplamak girişimiyle Avrupa’nın dört bir yanını dolaştı,1439’da Floransa Konsilinde Batı Kilisesiyle dini birleşmeyi bile kabul etti ana kaçınılmaz olanı engellemek için pek bir işe yaramadı bu. İmparatorlar cephesinde son bir çaba Batı’nın Haçlı seferine yol açtı ama 1444’te Bulgaristan’da Varna Muharabesi felaketiyle sonuçlandı ve II.Mehmed 1453’te Konstantinopolis’i kuşatmaya koyuldu.Top dahil ağır silahlarla donatılmış Osmanlı kuvvetleri,haftalarca süren kuşatmadan sonra Theodosios Surları’nda ciddi gedikler açmayı becerdiler.Sayıca kat kat az olan imparatorluk birlikleri ve Batılı müttefiklerinin yiğitçe çabalarına rağmen,29 Mayıs 1453’te seçkin yeniçeri birimleri tarafından sonunda surlarda delik açıldı. Son imparator XI.Konstantinos saldırıda öldü ve cesedi hiçbir zaman bulunamadı.
Sayfa 187Kitabı okudu
Arius ve Ariusçuluk;
Arius(250-336) İskenderiye’deki kilisenin diyakozlarındandı.Yunan felsefesi eğitimi gören Arius bir çileci oldu ve teslisin tabiatını açıklama girişimleri sırasında, birçok çağdaşı için sapkınlık anlamına gelen bir dini doktirin üretti.Arius,Tanrı’nın insan haline gelen gelebileceği fikrini kabullenemiyordu:İsa’nın ölümsüz ve babayla eşit olmadığını öğretti.Arius 320’de İskenderiye Piskoposu tarafından afaroz edildi ve 325’teki Nikea Konsilinde mahkûm edilip sürgüne gönderildi.
Reklam
Malazgirt ve Romanos Diogenis;
Kuzeydeki Peçenekler kadar Türkî bir halk olan Selçukluların şahsında,1050 ve 1060’larda yeni ve daha da tehlikeli bir düşman peyda oldu;(Bizanslılarla Ouzi diye adlandırılan)Oğuz Türklerinin bir kolu olan Selçuklular zaten kendilerini halifeliğin efendileri olarak kanıtlamışlardı,şimdi de enerjilerini kuzeye,Irak’tan Kafkasya ve Doğu Anadolu’ya yöneltiyorlardı.İmparator IV.Romanos Diogenis(1068-71) akın ve baskın dalgasını durdurmak için bir girişimde bulundu ama birtakım ilk başarılardan sonra ihanet ve taktik gafların bir birleşimi,1071’de Doğu Anadolu’daki Manzikert (Malazgirt)Muharebesinde yenilmesiyle sonuçlandı.Muharebeyi izleyen kayıplar kendi başlarına o denli büyük değildi ve bulgular,stratejik durumun kurtarılabileceğini akla getiriyor.Ama Romanos bizzat tutsak alınmıştı ve kısa bir dönem Sultan Alparslan’ın misafiri olarak kaldıktan sonra fidyeyle serbest bırakıldığı halde,tahttan indirilmiş olduğunu öğrendi.
Sayfa 174Kitabı okudu
1451-Notaras;
“Kentte piskoposluk tacı görmektense, Türk’ün sarığını görmeyi tercih ederim.”
Sayfa 245Kitabı okudu
İmparator I.Konstantin,4.yüzyılın başındaki iç savaşların ardından,imparatorluğun bir bütün olarak artık Roma’dan etkili bir şekilde yönetilemeyeceğini fark etti.Başkentini doğuya, antik Megara kolonisi Bizantion’un bulunduğu yere taşıdı ve adını Konstantinopolis, Konstantin’in Kenti olarak değiştirdi.
Ayasofya;
420’lere gelindiğinde 14 kadar kilise vardı ve izleyen yüzyılda sayıları çoğaldı.Daha sonra gelen imparatorlar kentin dindışı süslemesine ilavede bulundukları gibi kiliselerin sayısını da artırdılar ve bunların en ünlüsü olan Kutsal Bilgelik Kilisesi yani Ayasofya 6.yüzyılın ortasında (bir ayaklanmada tahrip edilen aynı kilisenin yerinde) İustinianos tarafından inşa edildi.
Reklam
Miryokefalon Savaşı;
Aleksios’un oğlu II.İoannis’in(1118-43) döneminde Batı Anadolu’da önemli toprak parçaları yeniden ele geçirildi,I.Manuil’in (11143-80)döneminde ise imparatorluğun Balkanlar’daki konumu güçlendi ve Bizans orduları yavaş yavaş yeniden Orta Anadolu’ya girmeye başladılar.Ama yanlış taktik değerlendirmeler,1176’da İkonion yakınındaki Miriokefalon Muharebesi’nde yenilgiye yol açtı ve Bizans’ın Orta Anadolu’yu geri alma çabalarını sona erdirdi. İmparatorluk bir daha bu bölgeye böyle bir sefer düzenleyecek bir konuma asla gelemedi ve Orta Anadolu’nun “Türkleştirilmesi”-ve İslamlaştırılması-sıkı şekilde başlamış oldu.
Sayfa 175Kitabı okudu
Konstantinopolis Kuşatmaları;
Kent birçok kuşatma gördü-626’daki Avar-Slav kuşatmasına karşı başarılı direniş,674-68 ve 717-18’deki Arap kuşatmaları,10.yüzyıl başındaki Bulgar ve 11.ile 12.yüzyıllarda denizden gelen Rus çapulcuların saldırıları,kentin savunma sisteminin etkililiğini kanıtladı.Kent 1204’te ihanet sonucu,görünürde Müslüman Mısır’a saldırı için yolda olan Dördüncü Haçlı Seferi Kuvvetlerinin eline geçti ve bunu izleyen yağmalamada,böyle olaylara eşlik eden bina yakma ve diğer tahrip şekilleri kadar,çok büyük sayıda anıtın yerinden taşındığına ya da yok edildiğine tanık olundu.1261’de Bizanslılar tarafından yeniden alınan kent, imparatorluğun kente ve yanı başındaki hinterlandına hapis olduğu 14.yüzyılın sonuyla 15.yüzyıllara kadar imparatorluğun elinde kaldı,Mayıs 1453’te II.Mehmed’in komutası altındaki Osmanlı ordusunun iki aylık kuşatmasından sonra şehir düştü.
Yerel zenginler,en azından 6.yüzyılın ikinci yarısından itibaren servetlerini dini yapılara ya da dinle ilgili objelere yatırma eğilimi içindeydiler-böylece yatırımlarda kentsel yapıların bakımını etkileyen bir çöküş yaşandığı kadar,yatırım modelleri de değişti.Özellikle kilise,kaynakların tüketimi açısından,4.yüzyıldan bu yana kentin bir rakibiydi.
Büyük miktarda malın küçük bir ekip tarafından kullanılan tek bir araç içinde taşınması anlamına gelen gemiyle nakliye işinin maliyet-etkililik oranın yüksekliği, kıyı yerleşimlerine de dünyanın uzak yerlerine erişmeleri bakımından büyük avantaj sağladı.
Sayfa 28 - Alfa Yayıncılık
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.