Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bizanslı Gözüyle Türkler

Georges Pachymeres

En Yeni Bizanslı Gözüyle Türkler Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Bizanslı Gözüyle Türkler sözleri ve alıntılarını, en yeni Bizanslı Gözüyle Türkler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstanbullu olan Pachymeres, 1242 senesinde İznik'te doğdu. 1261'de başkent yeniden Bizanslılar tarafından ele geçirildiğinde buraya taşındı. Sainte-Sophie'de diyakozluk yapmış, patrikliğin mahkemesinde çalışmış, keşişlere hocalık yapmış daha sonra da saraya çağrılarak altı üst düzey görevliden oluşan grubun arasına girmiştir. Onun bu durumu Pachymeres'in kilise hayatını yakından tanımasını, İmparatorluk ailesi ve yine İmparatorluğun üst düzey görevlileriyle yakın ilişkiler içinde olmasını sağlamıştır
Pachymeres, 27 Temmuz 1302'de gerçekleşen Bafeus Savaşı dolayısıyla Osmanlı Devletinin kurucusu olan Osman Bey'den bahseden ilk tarihçidir.
Reklam
Tatarlar, savaşçı bir ruha sahip olan ve adeta silahlarıyla yaşayan Türklerin ülkelerini işgale gelmişlerdi[9]. Ancak Türklerin çoğu boyun eğmemiş ve dayanmanın yolunu dağlara yakın olan yerlere kaçmakta, ya da komşularının topraklarını dolaşarak eşkıyalar gibi yaşamakta bulmuşlardı. Bu şekilde Türklerden büyük bir topluluk yeniden bir araya gelebilmişti ki, bu bizim güçsüz adamlarımızın üzerine çullanıp onlara karşı çoğu zaman üstün gelmelerine ve de onları boyun eğmeye zorlamalarına neden oldu. Adamlarımız kendilerine verilen ücretlerin yettiği ölçüde Türklere kafa tutmayı başarsalar da, topraklarında gerekli düzenlemeleri yapamadıklarından her gün geri çekilerek sınırlarını düşmanlara bırakmak zorunda kalıyorlardı. Düşmanların akınları genellikle adamlarımızın kendi yaptıkları yüzünden, arada da düşmanlar ordumuz hakkında bilgi edindiklerinden oluşuyordu. Bizler bu saldırılara olabildiğince karşı koyuyorduk.
448 yılında Bizans sarayında Atilla'ya gönderilen elçilik heyetinde elçi Maksimos'un yanında muavin olarak görev almış ve kaleme aldığı bu eserinde Avrupa Hunlarının siyasi, tarihi ve ekonomik yapısı hakkında çok değerli bilgiler vermiştir. Elçilik heyeti yolda Sofya'ya uğramış ve burada kendilerine verilen ziyafette Hunlar, Atilla'nın ilahî menşeli, Roma imparatorunun ise sadece insan olduğunu beyan etmişlerdir. Priskos'un ifadesine göre, Bizanslılar bu işe çok hayret etmişler ve Bizanslılarca barbar sayılan birinin nasıl ilahî menşeden olabileceğini bir türlü anlayamamışlardır.
İmparator tarafından ayrıcalıklara sahip olan ve güzel umutlarla yaşayan Aydın halkı şimdi yeni bir durumdaydı. Türklerden oluşan bir grup onlara saldırdı. Güçlü bir adam olan Salpakis, yani onların kendi dillerindeki adıyla Menteş Bey çok sayıda adamdan oluşan ordusuyla saldırmış ve şehri kuşatmışlardı. Şehrin başındaki Büyük Chartulaire Libadarios tüm çarelerden yoksundu; şehrin içindekiler aç ve susuz bırakılmıştı. O kadar kötü durumdaydılar ki bir sıvı elde etmek için sürekli atların damarlarını kesip kanlarını içiyorlardı. Ancak bunun susuzluklarını tam olarak dindirebilmesi mümkün değildi. Ayrıca bu durum hayvanların ölmelerine neden oluyordu. Açlığa gelince bu noktada daha iyi durumdaydılar. Çünkü eskiden geçimlerini sağladıkları hayvanları öldüğünden bu doğru olmasa da onları yiyorlardı. Ama çok daha korkunç olan susuzluk öğlen parlayan güneşle iyice kötü duruma gelmişti ve bir çare bulmak gerekmekteydi. Bu yüzden onlar da yaşayacakları her ölümün açlık ve susuzluktan iyi olduğunu düşünerek düşmanın yanına gittiler, kuru dudaklarıyla merhamet için yalvardılar. Ancak düşmanlar onları öldürdü üstelik mezarları bile olamadı.
Sayfa 59 - paul wittek’e göre salpakis bir unvandır.Kitabı okudu
Reklam
Pachymeres, 27 Temmuz 1302’de gerçekleşen Bafeus Savaşı dolayısıyla Osmanlı Devletinin kurucusu olan Osman Bey’den bahseden ilk tarihçidir.
Doğu Roma İmparatorluğunun kendisine Basileia tön Romania (Roma İmparatorluğu) ya da sadece Romania demesine rağmen, Alman tarihçi Hieronymus Wolf un 1557’de Corpus Historiae Ryzantimv adlı eserini yayımlanmasının ardından, Batı Avrupa’da İmparatorluktan “Bizans’' olarak bahsedilmeye başlanmıştır.
Kader, hem şehirler hem de halklar için kaçınılmazdır.
Reklam
“II/24 Tatarlar Tarafından Anadolu'nun İstilası ve Halifenin Başına Gelenler
Moğollar diye de adlandırılan Tatarlar, Türklerin üzerine saldırmışlardı.Halifeye altın parçaları yedirerek onu öldürdüler. Bunu yapmalarının nedeni, onu öldürmekten çok dalga geçmekti: Altın harcayarak düşmanı yenen Halife ki, altını kendisinden daha çok severdi, sonunda altın yiyen bir obura dönüştürülmüştü”
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.