" Denizin yeşil bir karanlık hüküm süren dibinde biten renkli süngerler ve kıpkızıl mercanlar gibi, ruhun da alt tabakalarında görülmez bir mantığın garip nebatatı dal budak salar."
Gözbebekleri en garip ve esrarengiz madenlerden yapılmış bir çift göz…Yüzde,elde,alında sıhhat ve bahar rengi…Noksansız,sarı,genç saçlar…
600 senelik bir devri bir anda ihtiyarlatan adamın çehresi…İğrenç yaşının hiçbir izini taşımıyor.Köhne tarihin bütün enkazını süpüren ve yeni bir alemin meydana gelmesine yol açan fikirler kaynağı başı…
Ahmet Haşim'in İkdam dergisinde yazmış olduğu yazılardan müteşekkil yazıları içeriyor kitap. Bu yazılar kimi zaman günlük hayattan olup, bazen de gezi yazılarını içeriyor. Haşim'in şair hissiyle yazdığı yazılar üslubu açısından çok tatlı geldi bana. Artık diğer yazılarını da okumak gerekecek benim açımdan. Tabi bunu da belirtmek gerekirse: yazarın her fikrine de katılmıyorum.. Ama üslubu çok nahif...
Bize GöreAhmet Haşim · Antik Türk Klasikleri · 20103,617 okunma
Cins cins zannettiğimiz insanlar da her yerde birdir ve aynı şeyleri söylerler. Sinema perdesine bakınız. Dil farklarının seyirciyi aldatmadığı bu beyaz sahne üzerinden geçen binbir insan örneğinin aynı el ve yüz hareketleri, aynı acıyla kıvranmaları, aynı neşeli sıçramaları, bütün ırkların tek dille konuştuğuna hükmedebileceğimizi göstermiyor mu?
Dün akşam, soframızda konuk olan genç Parisli kadına, Amerikalı yazarın Paris hakkındaki düşüncelerinin bir kısmını aktardım. Gururunun bütün altın tüyleri kabardı ve biraz da alaycı bir tavırla ve zekice şu cevabı verdi.
-Amerikalı denen mahluk, insana en yakın olan hayvandır.
Bir sevdaya sonsuzluk verecek güce sahip olmayanlar, süsten medet ummakta belki çok haklıdırlar. Fakat, ipekler ve boyalar, ruhun eksiklerini bilmem ki nasıl tamamlayabilir!
Büyük üstadım Gourmont der:
"Bütün canlı yaratıklar içinde insanı üstün kılan, yeteneklerinin çeşitliliğidir. Hayvanların en zekisi bile sadece bir tek şey yapar. Fakat onu mükemmel yapar. At, arka ayaklarıyla şampiyon boksörlerin yumruklarından daha mükemmel çifteler atar; arı, kimya fabrikalarına ihtiyaç duymadan bir kimya bilgini dehasıyla balını süzer, örümcek en usta dokumacı gibi boşluğa kurduğu tuzağın tellerini örer. Fakat o kadar!"
Halbuki binbir alana dağılmış çalışan insan faaliyetlerinin eserleri, ister istemez eksik ve geçicidir. Hayvan amacına ulaşmış görünüyor, insan ise hâlâ aramakla meşgul.
Herhangi bir sahada insanı artık daha ileriye gitmekten vazgeçmiş görenler, bilmeyerek onu hayvan seviyesine indirmek isteyenlerdir.