Böceklerin Gezegeni - Yeryüzünün Gizli Sahipleri

Scott Richard Shaw

Böceklerin Gezegeni - Yeryüzünün Gizli Sahipleri Gönderileri

Böceklerin Gezegeni - Yeryüzünün Gizli Sahipleri kitaplarını, Böceklerin Gezegeni - Yeryüzünün Gizli Sahipleri sözleri ve alıntılarını, Böceklerin Gezegeni - Yeryüzünün Gizli Sahipleri yazarlarını, Böceklerin Gezegeni - Yeryüzünün Gizli Sahipleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kanada'nın 515 milyon yıllık Burgess Şeyli fosillerinde pikaia adı verilen küçük bir canlı keşfedildi. Pikaia, uzunluğu altı üstü dört santimetre civarında, dip tortularında yuvalanan, solucana benzeyen bir canlıydı. Yumuşak gövdeliydi ama içerden destekleyici bir yapıya, omur sütunu yapısının atası olan sırt ipliğine (notokord) de sahipti. Pikaia bugün balıkların, amfibilerin, sürüngenlerin, dinozorların, kuşların ve memelilerin en olası ortak atası sayılıyor. Ama kendisi o kadar mütevazı bir ata ki bugüne kadar bir kez bile Kambriyenin 'pikaia çağı' olarak yeniden adlandırılması için kulis yapmadı.
Dünyamız Permiyen döneminin sonunda kitlesel bir soy tükenişi yaşadı. Okyanuslarda, trilobitler dâhil olmak üzere birçok eski yaşam formu yeryüzünden sonsuza dek silindi. Milyonlarca yıldır gelişen eski böceklerin bazıları dâhil olmak üzere, karada yaşayan birçok canlı türü yok oldu. Ama diğerleri, özellikle de karmaşık başkalaşım yeteneğine sahip olan böcekler hayatta kalıp çeşitlendiler. Böylece Mezozoik dönemde böcekler ile dev dinozorlar bir arada yaşadılar. Erken Kretase döneminde çiçekli bitkiler ortaya çıkınca böcekler de hızla yeni türlere evrilip çeşitlenerek değişen manzaraya uyum sağladılar. Çiçeklerle beraber kelebekler, arılar, karıncalar ve sosyal yaban arıları gibi böcekler arasında çeşitli ortaklıklar kuruldu. Dünyamıza 65 milyon yıl önce muhtemelen dev bir göktaşının çarpmasıyla tetiklenen bir başka büyük soy tükenişi olayı, dev dinozorların döneminin sonunu getirdi. Bugün 'kuş' dediğimiz tüylü, küçük dinozorlar, birçok çiçekli bitki türü ve böcek türleri hayatta kalıp evrildi ve böylece Senozoik dönem başladı: Çiçekli bitkilerin ve böceklerin devam eden eşevrimi, yağmur ormanı ekosistemlerinde müthiş bir biyolojik çeşitlilik ve karmaşıklık yarattı.
Reklam
ilkel böceklerin, Geç Silüryen veya Erken Devoniyen dönemlerinde ilkel kara bitkileriyle birlikte, karada evrimleştiğini öğretecektir. Kömüre dönüşecek bataklıkların olduğu Karbonifer döneminde, böcekler kanat geliştirmişlerdi. Uçuşun icadı, yusufçuk benzeri dev böcekler ve artık var olmayan birçok eski tür dâhil olmak üzere böcek türlerinin ilk kez geniş alanlara yayılmalarını sağladı. Permiyen dönemine gelindiğinde böcekler çeşitlendiler, bugün bildiğimiz biçimlerine yaklaştılar; bunlara bizim eşkanatlılar, dantel kanatlılar ve kinkanatlılar dediğimiz türler de dâhildi. Permiyen döneminde tam başkalaşımın ortaya çıkması, belki de birçok böceğin istikrarsız, değişen bir dünyada evrilmesine ve çeşitlenmesine izin veren, kilit bir olguydu. Diğer böcekler ve diğer birçok yaratıksa o kadar şanslı değildi.
150 milyon yıl boyunca, uçabilen tek hayvanlar böceklerdi ve bu yetenekleri onlara yırtıcılardan kaçma, yeni alanlara dağılma ve kolonileşme konusunda büyük avantajlar sağladı. Kanatlı pterosaurların, kuşların ve yarasaların ortaya çıkışı bile uçuşu böceklere yasaklamaya yetmedi. Aksine, onların biraz daha çeşitlenmesi, uzmanlıklar geliştirmesi için seçilim bas kısı bile sağladı. Bu arada kanatların uçmaktan başka işlere de yaradığını belirtelim. Böcekler soğukkanlı hayvanlardır ve kanatlarındaki kan damarları soğuk sabahlarda onların ısınmaların sağlayan küçük güneş panelleri görevi görür. Böcek kanatları aynı zamanda böcek davranışında, özellikle kur yapmada ve çiftleşmede önemli rol oynayan, çeşitli karmaşık ortamlarda eşlerini tanımayı kolaylaştıran, çok çeşitli renkler ve desenler içeren birer tuval görevi de görür. Kanat renkleri ayrıca kripsis (kamuflaj) veya aposematizm (parlak renkler aracılığıyla verilen zehirliyim uyarısı) aracılığıyla böceklerin hayatta kalma şansını da artırabilir.
Neden bir grup hayvan, diğer tüm hayvanlara kıyasla böyle aşırı çeşitli hâle geldi? Böceklerin çevrelerine uyum sağlam başarısından ne anlamalıyız? İlk olarak, böcekler anatomileri, fizyolojileri ve diğer canlılarla ekolojik etkileşimleri açısından sınırlanmış küçük vücut boyutlarına evrimleşmiştir. Küçük boyutluluk, böceklerin dünyayı son derece küçük nişlere bölmelerine izin vererek böcek türlerinin çeşitliliğini desteklemiştir. Örneğin bitkiyle beslenen böcekler, bir bitkiyi birçok farklı nişe bölebilir. Yapraklarda beslenen, gövdelerde oyuklar açan, yaprak yüzeylerinin altında yaşayan, çiçek tomurcuklarını veya tohum kabuklarını çiğneyen, ağaç kabuğunun altında yaşayan veya özodununun derinlerini, yerin altını köklere doğru delen farklı türde böcekler bulabilirsiniz. Genç bir kınkanatlı, erişkinlik öncesi yaşamının tümünü küçük bitki tohumu içinde yaşayıp ondan beslenerek geçirebilirken, erişkin bir böcek tamamen farklı bir niş içinde yaşayabilir.
Bu erkekler size ne etti :)
...birçok yaprak biti türü, çiftleşmeden eşeysiz olarak daha fazla dişi üreten birkaç nesil dişi edinerek hızla çoğalır. Asalak yaban arıları arasında, dişilerin eşeysiz üreme yoluyla daha fazla dişi ürettiği, erkek diye bir şeyin hiç bilinmediği birçok tür mevcut.
Reklam
88 öğeden 91 ile 88 arasındakiler gösteriliyor.