Ah! Hangi gün, hangi gece, hangi saat, hangi an geçmişti ki biz onda saadetimizi aşkımıza feda etmeye hazır değildik? Unuttuk muydu ki bu güzel hayatın sathından böyle bin zevk alırken asıl beklediğimiz, büyük bir aşkın vuslatından ibarettir? Unuttuk muydu ki biz yalnız bu aşk için yaşarız, bizim için saadet yalnız onun vuslatıyla mümkün olabilir ve hatta, ondan gelecek olsa ölüme bile razıyız?