Fakat bugüne kadar hiçbiri, dünyanın hiçbir yerinde, komşular arasında, "şu ineğe karşılık yirmi tavuk veririm" şeklinde bir ekonomik alışveriş modeline rastlamadı.
Stock ( Hisse senedi) / Stub( Bilet ) kelime tarihi
Devletin hangi sebeple olursa olsun kabul etmeye istekli olduğu her şey, para haline gelmiştir. Henry'nin zamanında İngiltere'de
kullanılan en önemli para türü, borçları kaydetmek için kullanılan çentikli "çetele çubukları" idi. Çetele çubukları açıkça IOU idiler: alışverişin iki tarafı bir fındık dalı alır, borç miktarını belirten bir çentik atar ve
sonra onu ikiye bölerdi. Alacaklı, "the stock"" denen kısmı ("hisse senedi
sahibi" teriminin kökenidir), borçlu ise "kök" denen kısmı alırdı ("bilet
koçanı, biletin kesildikten sonra kalan kısmı" teriminin kökenidir)
Vergi İng. Stock, aynı zamanda "ağaç gövdesi" anlamına gelir. Stockholder ise, hissedar anlamına gelir. (y.n.)
İng. Stub, "kök", "kesilmiş ağacın toprakta kalan kısmı", gibi anlamlara da gelir.
1694'de İngiliz bankerierinden oluşan bir konsorsiyum, krala 1 ,200,000 I. kredi verdi. Buna karşılık, kraliyetin banknot basma tekelini aldılar. Bu pratikte şu anlama geliyordu: Kralın şu anda kendilerine
borçlu olduğu paranın bir kısmı karşılığında, krallık halkı arasından kendilerinden borç almak isteyenlere, ya da kendi paralarını mevduat olarak
bankaya yatırmak isteyenlere JOU'ları verme hakkına sahip olacaklardı - fiilen, yeni oluşan kraliyet borcunu dolaşıma sokacaklar veya "paralaştıracaklardı." Bankerler için büyük bir başarıydı (borcun anaparası üzerinden krala yüzde 8, yıllık faiz tahakkuk ettireceklerdi, aynı zamanda aynı para üzerinden kendilerinden borç alanlara da faiz tahakkuk ettireceklerdi), ama bu ancak borcun anaparası ödenınediği sürece devam edecekti.
Günümüze kadar bu borç asla geri ödenmedi. Ödenemezdi. Ödenseydi, ingiltere'nin tüm para sistemi yok olurdu.
Bu arada en çarpıcı olan, bu vergiyi tanımlamakta kullanılan dildi:
bu vergiye "impot moraliseteur", yani "eğitici" ya da "ıslah edici vergi" deniyordu. Başka bir deyişle -zamanın diline uyarlanırsa- yerlilere çalışmanın değerini öğretmek amacıyla tasarlanmıştı. "Eğitici vergi" hasat
zamanından hemen