Bu Diyar Baştan Başa kitaplarını, Bu Diyar Baştan Başa sözleri ve alıntılarını, Bu Diyar Baştan Başa yazarlarını, Bu Diyar Baştan Başa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Koca çukurovada,bire kırk veren bereketli topraklar üstünde, toprağı olanların gittikçe daha iyi bir hayata doğru gidişlerine karşılık, topraksızların korkunç yokluğuna gömülüşleri bir kaç yıldan beri devam ediyor.
Her şeyi gördüm de , türlü türlü ağlayanları , sevda için , keder için , ölüm için ağlayanları gördüm de umudun insanları ağlattığını ne görmüşlüğüm ne de duymuşluğum vardır.
Diyarbakır pas tutmuş. Diyarbakır, eski, çok eski bir demir kadar paslı. İlk bakışta böyle ya, insan aldanıyor. Sonra yavaş yavaş ayılıp ısınıyor Diyarbakıra; anlıyor ki iş böyle değil.
Bu şehir kılıf içinde. Bu şehir kendisini öylesine gizlemiş ki, tadına varabilmek, onu sevebilmek için emek istiyor, terlemek istiyor. Bu şehri kılıfından soyup mahremiyetine girmeli. Bu iş, zor iş ya, değer. Bunu yapabildin mi büyülendin demektir. Diyarbakır seni büyülemiştir; kurtuluş yok.
Gözleri yaşarıyor. Herşeyi gördüm de, türlü türlü ağlayanları, sevda için, keder için, ölüm için ağlayanları gördüm de umudun insanları ağlattığını ne görmüşlüğüm ne duymuşluğum vardır.
Röportaj demenin ne kadar doğru olacağını sorguladığım bir eserdir. İçerikte yazılanları göz önüne aldığımızda daha çok bir anı gezi hatıra kitabı çıkıyor çünkü karşımıza. Kitabın içeriğini şöyle konuşalım, zamanında Şoray Uzun’un yaptığı Şoray Uzun Yolda programı tarzında bir kitap var karşımızda. Yani samimi ve çaba gösterilmiş. Bir bakıyorsunuz