Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bu Diyar Baştan Başa

Yaşar Kemal

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yobazlık baştan başa
"Anlat bakalım radyonun sana ne zararı dokundu? "diye sordular Kahveci: "Allah belalarını veresice şeyhler, hocalar var ya, köylülere demişler ki, o kahveye gidip, o pınarın suyundan içmek külliyen haramdır. Kafir olursunuz. Çünkü o pınarın suyuna radyo sesi sinmiştir. Radyo şeytanı lainin icadıdır. Radyo sesinin sindiği toprağa basmak bile kafirliktir. Radyo neredeyse cehennem oradadır. Ya işte beni böyle geçimimden etti radyo."
Sayfa 237 - Cem yayınevi 1973 2. Basım
Şeyhin oğlundan tespit gibi tespit
Bu geriliğin önüne ne sen, ne ben, ne kanun ne korku; hiç bir güç geçemez. Tek güç okuldadır. İlle okul.
Sayfa 244 - Cem yayınevi 1973 2. Basım
Reklam
Amasyalı: - Ben ne bileyim, nerededir aşk. Aşk, toprakta, taşta, suda, ağaçta, gecede, gündüzde... Yeşil otlarda bile... Aşk olmazsa damardaki kan durur. Aşk, aşk, kainatın her zerresindedir.
Sayfa 134 - Cem yayınevi 1973 2. Basım
Mağara insanları - Van 1953
Memed kızdı: "Ah be Zübeyr hoca, bir de hoca olacaksın, sen hiç gazete görmedin mi? Duymadın mı? Bir de hoca olacaksın! Sen nasıl okudun ya?" Zübeyr hoca: "Bize gazete okutmadılar. Bize kuran okuttular. Başka bilmem. Sen bana bu adam ne iyilik yapacakmış onu anlat bakalım. Ben ne bilirim gazeteyi!" Memed: "Tarlasızlara tarla verilmesi için, sizlerin o pis mağaralardan çıkarılmanız için, açların halini, fakirlerin halini yazar..." Zübeyr hocanın neşesi kaçtı. Gözlerine apaşikar bir umutsuz çöktü. Başını dertli dertli salladı: "Bunları" dedi " herkes yazdı. Biz hükümete istida yazdım. Kaymakam da yazdı. İğneci de yazdı. İğneci mağaralara girmiyordu. Biliyorsun ya mağaranın kapısında oturup hüngür hüngür ağlayan iğneci. O da yazdı hükümete; hiç bir şey çıkmadı. Ben de bir şey sanıyorum bunu."
Sayfa 262 - Cem yayınevi 1973 2. Basım
Güzel mekan adı :)
- Burada bir meyhane vardı eskiden... Çok tatlı. Adı neydi biliyor musun? Adını duysan sarhoş olursun. - Söyle adını da içmeden sarhoş olalım. Böylesi daha iyi. - içmeye söz verirsen... - Söyle. Verdik gitti. - Deliler damı. - Deliler damı mı? İyi...
Sayfa 505 - Cem yayınevi 1973 2. Basım
Sait faik
- Ne var ne yok Sait? dedim. Hikaye yazıyor musun? - Yok, dedi, yaşıyorum. Hüzünlü, ılık, insan sevgisi dolu hikayelerini Sait yazmaz, yaşar. Sait bir dertli, kötülüklerden, aşağılıklardan, dünyadaki cümle bayağılıklardan, kirden iğrenen bir adem oğludur. O daima iyiliği söylemiştir.
Sayfa 192 - Cem yayınevi 1973 2.basım
Reklam
Mühendis kafası başka şeye benzemez :))
Yaşlı bir orman mühendisi de güzel bir usul bulmuş. İyi, yakılma ihtimali olan bir orman gördü mü, gidermiş terziye, bir çuval kırpık alır, ormanın ortasında büyücek bir çamı iyice donatırmış. Bir kaç yıl sonra gelir bakarmış ki, orman yanmadığı gibi, bez bağladığı ağacın dalları bezden gözükmez olurmuş. Anadoluda ziyaret ağaçlarına çamaşırından, elbisesinden bir parçayı yırtıp bağlamak sevap sayılır. Böylelikle bizim mühendis epeyi orman kurtarmış.
Sayfa 354 - Cem yayınevi 1973 2. Basım
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.