Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bu Kabuslar Neden Cemil : Yeşilçam'da Erkeklik ve Mazlumluk

Umut Tümay Arslan

Bu Kabuslar Neden Cemil : Yeşilçam'da Erkeklik ve Mazlumluk Gönderileri

Bu Kabuslar Neden Cemil : Yeşilçam'da Erkeklik ve Mazlumluk kitaplarını, Bu Kabuslar Neden Cemil : Yeşilçam'da Erkeklik ve Mazlumluk sözleri ve alıntılarını, Bu Kabuslar Neden Cemil : Yeşilçam'da Erkeklik ve Mazlumluk yazarlarını, Bu Kabuslar Neden Cemil : Yeşilçam'da Erkeklik ve Mazlumluk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sana hırladım. Hepinize hırladım. Tüm dünyaya hırladım. Artık dişlerimi göstereceğim; bu zamana kadar hep beni ısırdı insanlar, bundan böyle ben onları ısıracağım.
Reklam
221 syf.
7/10 puan verdi
Cüneyt Arkın'ın başrolünde oynadığı beş adet filmin irdelenmesiyle ortaya çıkan "Yeşilçam'da Erkeklik ve Mazlumluk" adlı inceleme, önemli eksikliklerine rağmen değişik fikir üretimleri ve anlamlı tespitleriyle okunması gereken bir eser. Bir Yeşilçam incelemesinde bence bolca bulunacak ironik unsurlarla kitap akademik dilinden kurtulmayı başarabilirdi. Kitabın en önemli eksikliği sonuçta anlatılan her ne kadar erkeklikse de hayatın erkeklerle beraber tamamlayıcısı kadınlara biçtiği figüran rolü. Sanki erkekler sahada koşturan topçular, kadınlarsa stadyumda sesleri çıkmadan oturan seyirciler. Filmlerdeki kadınların itiraz noktaları bile ataerkil sistemin devamını sağlamaya yönelik eleştirilerden öteye geçemiyor. Filmlerde kurulduğu belirten lümpen sol dil de bazı noktalarda kitaba teneffüs ediyor. Belki de hayat böyle, yazar ne yapsın?
Bu Kabuslar Neden Cemil : Yeşilçam'da Erkeklik ve Mazlumluk
Bu Kabuslar Neden Cemil : Yeşilçam'da Erkeklik ve MazlumlukUmut Tümay Arslan · Metis Yayınları · 200523 okunma
Bu filmler, erkeklerin şehir hayatında yaşadıkları ezilmeyi ve edilgenlik hissini, tam da abartılı şiddet ve metaforik erkeklik temsillerine ihtiyaç duymalarıyla açığa vurur. Metaforik erkeklik temsillerinin ardında, hem anneyle kaynaşmayı hem de anneye ait her şeyden arınmayı isteyen erkek çocukları buluruz. Bir arada işleyen ve birbirini besleyen iki ruh hali vardır burada. Bu iki ruh halinin toplamı olan benlik, güç ve intikam arzusuyla donanmış olduğu kadar şefkat ve sevgiye de muhtaçtır. Kendi kaderine sahip çıkma arzusuyla irade yoksunluğu arasında salınan ve Baba'nın iradesiyle çocuğun iradesini müzakere edip neticede Baba'yı haklı çıkaran radikal popülist filmler, bir yandan dönemin kültürel temsillerinin esas olarak sol söylemler tarafından inşa edildiğini gösterirken, diğer yandan sol hareketlerin kolektif irade yaratmaktaki başarısızlığını da açığa vururlar.
Cemil ve Cemil Dönüyor Filmleri
Her iki film de, halk/halktan-olmayanlar ayrımını resmederken, halkı yüceltmekle birlikte lideri halkın dışına, üstüne koymaktan vazgeçmeyişiyle, sınıf farklılıklarını kabul edip, işçilerin, gençlerin taleplerini haklı bulan, ama onların iradesini kırmaktan da geri kalmayan "Adil Baba" figürüne kaçışıyla, Ecevit popülizminin çekim alanındadır -kuşkusuz Ecevit popülizminin sınırlarını da göstererek.Her iki filmde de Ecevit popülizmine özgü "halka gitme, saygı duyma, inanma, halkı bilme, anlama, sevme, halktan öğrenme, halkın dilini konuşma, halkla kaynaşma ve bütünleşme” çabası belirgin bir biçimde karşımızdadır. Örneğin grev sırasında, Cemil işçilerin ortasında konuşurken, arkada "Umudumuz Ecevit" pankartı vardır.
Cemil ve Cemil Dönüyor FilmleriKitabı okudu
Reklam
Cemil Dönüyor sol popülizmin çekim alanına girmiş ama baba arzusundan vazgeçemeyen bir toplumsal hissiyatın hikâyesidir: babanın perspektifine teslim olmuş bir hissiyatın! Dönemin Yeşilçam'ı Ecevit popülizminin cazibesine kapılmış, 70'lerin sol popülizmiyse kolektif muhayyiledeki baba imgesini reforme etmiştir.
Cemil Dönüyor FilmiKitabı okudu
Esas kahraman polis Cemil (Cüneyt Arkın), bir yandan döneme hakim sol söylemin bilinen kategorilerini kuşanmış halktan biri olarak, beri yandansa babalık iradesini/iktidarını çocuğa/halka teslim etmemeye kararlı, halkın dışında, ondan farklı biri, diğer bir deyişle, çift-değerli bir figür olarak karşımızdadır. Halkın gücüne duyulan inançla halkın üzerinde iktidar sahibi bir baba fikri, bütün tutarsızlıklarıyla birlikte Cemil figürüne teğellenmiştir.
Cemil FilmiKitabı okudu
Filmde kadının çalışma talebi, babaerkil düzeni bozacak bir talep olarak temsil edilmiş, kadının babaerkil toplumsallaşma içindeki değişmesi istenmeyen, asli konumu hatırlatılmıştır.
Babanın Oğlu FilmiKitabı okudu
Babanın Oğlu'nu muhafazakar popülist filmlerden ayıran önemli bir unsur başvurulan temsil stratejisidir, metaforik temsil stratejisinden tümüyle vazgeçilmemekle birlikte, filmde sıklıkla metonimik bir temsil tarzının kendini göstermesi, Babanın Oğlu'nu radikal popülist bir film yapar. Kahraman, bu temsiller yoluyla toplumsal bağlamın içine çekilir, gündelik gerçekliğin üzerinde ideal, değişmez, ayırıcı anlamlarla yüklü, yüce bir figür olarak değil, diğer insanlarla benzerlikleri vurgulanan sıradan biri olarak karşımızdadır. Kahramanının yoksulluğundan yoksulluğun gösterilme biçimine, şehre göçün maddi sebeplerinden şehirde gündelik yaşamın anlatımına, şehre dair umutlardan fabrikada greve kadar, filmde yer alan birçok temsilde radikal popülist üslubu görürüz.
Babanın Oğlu FilmiKitabı okudu
Reklam
Kılıç Bey'de seslendirilen, en genel olarak muhafazakârlıkça arzulanan bir otorite talebidir. Bu otoriter talebin ardında, modernleşmenin, kentleşmenin ikili niteliğinden kaynaklanan bir gerilimin olduğunu belirtmek gerekiyor. Refah ve özgürleşme ile çözülme ve endişeyi hep bir arada barındıran modernliğin, refah vaadini gerçekleştirmekte zorlandığı anlar, hemen her zaman otoriter talepler için uygun bir zemin olmuştur. Türkiye'de 70'lerin ikinci yarısı da bu türden vaatlerin zayıfladığı, modernleşme ve kentleşmenin yıkıcı yüzünün öne çıktığı bir döneme denk düşer. Kılıç Bey'i de bu genel bağlam içinde düşünmek gerek: 70'lerin çözülme ortamında, bu çözülmeyi durdurabilecek bir otorite talebini seslendiren muhafazakar bir film olarak.
Kılıç Bey FilmiKitabı okudu
Kılıç Bey'de eril şiddetin yüceltilmesi, "erkek özgürlüğü"ne duyulan güçlü bir arzuyla desteklenmektedir. Erkeğin dünyasının, bu dünyaya bütünüyle karşıt konumlanan kadının dünyasından ayrılması bu özgürleşmenin asli unsurudur.
Kılıç Bey FilmiKitabı okudu
Kılıç'ın canından, benliğinden bir şey koparılıyormuşçasına attığı kontrolsüz canhıraş çığlık, muhafazakârlığın, kültür, sosyallik ve adaletin koyduğu kısıtlamaları benliğe yönelik tehditler olarak algıladığını tahammül edilemeyenin bu kısıtlamalar olduğunu gösterir.
Seyircinin, Kılıç Bey'le (muktedir olanla) özdeşleşmekle çaresiz mazlumlarla (kudretsiz olanla) özdeşleşme arasındaki salınımı, temel bir şeyi açığa çıkarır: Çaresizlerin mazlumluk söylemi bir güç istemine denk düşer, olumsuzlamak bir yana iktidarı arzular.
Kılıç Bey FilmiKitabı okudu
Modernlikten, modernliğin sebep olduğu belirsizlikten, mesela şehirden ve şehirde kadının özgürleşmesinden rahatsız ancak hâlâ modernliğin içindeki bir figür olarak Kılıç Bey. "kötülerin cezasını" kendi eliyle kesen, bunu durdurabilecek hiçbir sınırlamaya ve kısıtlamaya tahammülü olmayan bir güç, muhafazakârlıkça arzulanan bir otoritedir. Nevrotik ve canhıraş çığlıklarla şiddete sarılan bir kahramanla karşı karşıyayız.
Kılıç Bey FilmiKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.