Beste küçüklüğünden beri evlenmek isteyen ama büyüyünce gerçek aşkı bulamayıp, yine de inancı olan kızımız. Yaşadığı bazı kötü olaylar da var.
Anıl, evlenmek istemeyen gencimizdir. Bunu her söylediğinde annesi fenalışır tabii.
Bu nikah kıyılamaz, klişe olan repliğin hakkını veren bir kitap, neden mi? Beste, evlilik danışmanıdır ama bu işinin görünen yüzü. Gerçek işi ise evlenmek istemeyen insanlara yardım edmek. Onların nikahını basıp evliliğe engel olur ama bu isteğe göre yapılır.
Bir gün Beste, her zaman gittiği restaronta ve hep oturtuğu masada bir züppe (onun deyimi ile) karşılışır ve başlasın eğlence. Başlarda Anıl'a çok gıcık olmuştum. O kendini yüksekten görmesi beni deli etmişti. Eee Beste de ne kadar deli olsa da züppemiz bir yakışıklı. Neyse efendim, kader bizim çiftimizi bırakmaz ki öyle bir yerde yan yana gelirler ki Beste yanlışıkla Anıl'ın düğününü basar. O da evlenmek istemediği için bulunmaz fırsat ayağına gelir. Sonra neler mi olur? Bu deli çift kendilerini nişanlı bulurlar. Bu süreç öyle ki resmen gülmekten ölecektim (yazar fazlasıyla eğlencenin sınırını zorlamış). Kitabın sonuna kadar hep güldük, eğlendik diyeceksiniz romantiklik var mı? Aslında yok ama ufak tefek yerlerde yakalayabilirsiniz. Ama fazla uzun sürmüyor. Fazla gülmek iyi değilmiş öğrenmiş oldum bu kitapla sonu beni fazlasıyla üzdü. Keşke Beste bazı şeyleri saklamasaydı, dedim. Bazı yerlerde 'Hadi ya söyle söyle söyle,' 'Sende dinle,' dedim durdum. Ve kızgınlıkla asla birşey yapmayın pişman olursunuz. Örnek; Beste ve Anıl.
Bu kitap burada bitemez bence. Yazara buradan sesleniyorum; acilen ikincisi gelmeli.