Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nietzsche ve Dostoyevski Karşı Karşıya

Budala

Ziya Meral

Budala Sözleri ve Alıntıları

Budala sözleri ve alıntılarını, Budala kitap alıntılarını, Budala en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Budala romanının bize bu çağda sunduğu en önemli mesaj; güç, kontrol ve hüküm yerine, sevmeyi ve güzelliği seçen insanların “zeki” kitlelerce “aptal” olarak görüleceği, ama aslında bu aptallığın tek umudumuz olduğudur.
"Başkaları için saf bir sevgisi olan, herkese güvenen, kaç defa aldatıldığını önemsemeyerek sevgi ve güven alevinin sönmesine izin vermeyen bir kişi doğal olarak bir budala gibi görünecektir. Ama o normal bir budala değil. O harika bir budala!"
Reklam
Raskolnikov, tıpkı Nietzsche gibi iki türlü insana inanır; normal ve anormal olanlara. Normal insanlar sürü gibidir, "uysal bir şekilde kurulmuş düzene uyan" kalabalıklardır. Anormal insanlar ise "herşeyin daha iyi olması amacıyla şimdiki durumun yok edilmesi için pek çok yöntem arayan bireylerden oluşur."
Sokrates, iki bin yıldan fazla bir zaman önce “Üzerinde düşünülmemiş yaşam, yaşamaya değmez” demekle bize çok eski soruların neden hepimiz tarafından sorulması gerektiğini göstermektedir.
Ne e olsa akıl hastanesindeki hasta için garip ve deli olan, dışardaki insandır.
Reklam
"İnsan yaratıcı değil, yaratılmış olandır ve sınırsızlığının ötesinde kurtarılması gereken acizliği ile sınırlıdır."
Müthiş romanın müthiş özeti...
Budala romanının bize bu çağda sunduğu en önemli mesaj; Güç, kontrol ve hüküm yerine, sevmeyi ve güzelliği seçen insanların “zeki”, kitlelerce “aptal” olarak görüleceği, ama aslında bu aptallığın tek umudumuz olduğudur.
İçinde yaşadığımız çağ küresel risk çağıdır.
''Dostoyevski ve Nietzsche arasında ki fark -budala- kelimesini yüzeysel olarak benzer şekilde kullanmalarından aslında çok daha derindir. Her ikisi de aynı çağın tutarsızlığını ve ruhsuzluğunu görmüş, ancak birbirlerinden çok farklı çözümler üretmişlerdir.''
Reklam
Nietzsche on dört yaşında, seçkin Pforta yatılı okulunda burslu okumak üzere evden ayrılıncaya kadar annesi, kız kardeşi, babaannesi ve iki halasıyla birlikte, sırf kadınlardan oluşan dindar bir ortamda büyüdü. Okul arkadaşları dindar tavırları yüzünden ona “küçük pastör” ismini takmışlardı.
Raskolnikov, tıpkı Nietzsche gibi iki türlü insana inanır; normal ve anormal olanlara. Normal insanlar sürü gibidir, uysal bir şekilde kurulmuş düzene uyan kalabalıklardır. Anormal insanlar olan küçük, elit bir grup ise her şeyin daha iyi olması amacıyla şimdiki durumun yok edilmesi için pek çok yöntem arayan bireylerden oluşur.
Nietzsche, 3 Ocak 1889’da Turin’deki Piazza Carlo Alberto’da bir fayton atının herkesin içinde vahşice kırbaçlandığını görür. Koşup atın boynuna sarılır. Bu hareketle birlikte akıl ve beden sağlığı tamamen çöker.
Kalp kırıklığı onu öteden beri yaşadığı sessiz ve yalnız hayatına daha da bağımlı kılmıştır.
Üzerinde düşünülmemiş yaşam, yaşamaya değmez.
313 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.