Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihte Yanlış Sorulara Doğru Cevaplar

Bunu Herkes Bilir

Emrah Safa Gürkan

Bunu Herkes Bilir Sözleri ve Alıntıları

Bunu Herkes Bilir sözleri ve alıntılarını, Bunu Herkes Bilir kitap alıntılarını, Bunu Herkes Bilir en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğası gereği kadının erkekten daha aşağı bir konumda olduğunu hâlâ düşünenler varsa, kendilerine bir tutam muasır medeniyet seviyesi tavsiye etmekten fazlasını yapamayacağız.
Sayfa 10 - Kronik KitapKitabı okudu
"Türkiye'de iki şey hemen göze çarpıyor: bir farklılığa olan alerji, ikincisi de kamusal alanla bireysel alan arasındaki farklılık. Tam bir iki yüzlülük."
Reklam
"Doğası gereği kadının erkekten daha aşağı bir konumda olduğunu hâlâ düşünenler varsa, kendilerine bir tutam muasır medeniyet seviyesi tavsiye etmekten fazlasını yapamayacağız."
"Doğası gereği kadının erkekten daha aşağı bir konumda olduğunu hâlâ düşünen varsa, kendilerine bir tutam muasır medeniyet seviyesi tavsiye etmekten fazlasını yapamayacağız."
Değişimi destekleyen kişilerin görüşlerini ifade etmekten çekindiği ortamlarda, artık işlevselliğini kaybetmiş sosyal yapılar varlığını sürdürebilmektedir. Böylece, bireyler tek tek değişim ihtiyacının farkında olsalar bile, farklı fikirlerin hoş karşılanmadığı bir tartışma ortamında bunları ifade edemedikleri için, söz konusu fikirler gelişip egemen kültüre bir alternatif yaratma ya da onu dönüştürme gücünden yoksun kalmışlardır. Aykırı fikirlerin bozgunculuk gibi görüldüğü ve kamusal alanda herkesin hâkim görüşlere biat etmeye zorlandığı bir ülkede Timur Kuran'ın ne demek istediğini hâlâ anlamayan varsa, kendilerine; televizyonda oynayan askerli, kahramanlı dizileri izleyenlerle, bedelli naralanı atanların aynı kişiler olduğunu hatırlatmak isteriz.
Ikilinin teorisine göre, bir bölgede yönetim ne kadar çeşitli kişi ve çıkar grubunu içerirse gelişmenin önetimdar rahat oluşacaktır. Yönetimin bir kliğin elinde kaldığı durumlarda ise, kararlar bu sınırlı elitin çıkarlarını korumayı amaçlayacağından, toplumun genelinin refahını artırıcı politikalar güdülemeyecektir Dar bir elit tarafindan domine edilen böylesine durağan bir sistemde toplumun büyük kısmının ekonomiye pozitif katkı yapması beklenemez. İlk olarak, sistem onları hiçbir şekilde teşvik etmemektedir. Ayrıca, kurumların dışlayıcılığı toplumun büyük kesiminin eşit eğitim koşullarından ve adil kredi imkanlarından mahrum kalması demektir. Kendi politikacılarını da seçemediklerine göre, siyasal sistemin vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamayacakları da şüphelidir. Kalkınmayı başarmış ülkelerde ise siyasi ve iktisadi kurumlar daha kapsayıcı ve geniş tabanlıdır, yani toplumun büyük bir çoğunluğunu ekonomiye dâhil etmeye uğraşmaktadır. Buralarda insanlar istedikleri mesleği seçebilmekte, eğitim ve kredi olanaklarından optimal bir şekilde yararlanabilmektedir. Sonuç, bu ülkelerde daha fazla insanın girişimci olarak sahneye çıkması ve ekonomiyi ateşlemesidir. Siyasi ilişkiler ve ihalelerle zengin olan Carlos Slim ve Rus oligarkları ile Bill Gates arasındaki farkı ancak böyle açıklayabiliriz. Gene zenginlerin pozisyonunu sağlamlaştırmak için her şeyi yapan Latin Amerika hükümetleriyle, tekelci hâkimiyet kurmasınlar diye Rockefeller'in şirketlerini bölen Amerikan mahkemelerini karşılaştırdığımızda, kurumların kapsayıcılığının önemi bir kez daha ortaya çıkacaktır.
Reklam
Tarihin tesadüflerine sırt çevirmenin bedeli, faili olmayan olaylar karşısında apışıp kalmaktır.
Sayfa 156Kitabı okudu
64 medrese ögrencisinin üstünden sadece 126 adet farklı kitap çıkması ne demektir? Aynı kitapları defalarca okuyan öğrenciler, bilgiyi keşfedilecek değil, edinilecek bir şey olarak görmektedir (Günümüz Türkiye'sindeki malumatfuruşluk merakını kökenlerini acaba burada mı aramalıyız?).
Sayfa 50 - Kronik KitapKitabı okudu
Bu coğrafyanın insanları ister Müslüman ister Hristiyan olsun pek okumuyor. Elimizde "Bizde bir kitabı bir kişi alır, on kişi okur," gibi mesnetsiz iddialardan başka bir şey de yok.
Sayfa 82
"Doğası gereği kadının erkekten daha aşağı bir konumda olduğunu hala düşünenler varsa, kendilerine bir tutam muasır medeniyet seviyesi tavsiye etmekten fazlasını yapamayacağız"
Sayfa 10 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Rusya'yı bir süper güç yapan ve Osmanlılara kök söktüren Yekaterina da bir kadındır. Almanya'dan gelen ve esas ismi Sophie Friederike olan bu genç prenses, saray kliniklerinin de yardımıyla doğru düzgün Rusça bile konuşamayan Alman hayranı kocası Pyotr'ı kısa sürede ortadan kaldırmış ve gelin geldiği ülkeyi tam kırk dört yıl başarıyla yönetmiştir.
Sayfa 19 - Kronik
Üretici yerine tüketiciyi korumayı hedefleyen Osmanlı yöneticilerinin amacı, merkantilist Avrupa'dakilerin tam aksine kârı değil pazardaki malı bollaştırmaktır (iaşecilik).
Sayfa 49 - Kronik
Kitap okuma oranlarının düşüklüğünden daha vahimi, bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmamamız. Araba camlarına çekilen siyah filmlerin yasaklanmasına tepki gösterip hükümete geri adım attıran halkımız, kütüphane eksikliğini bir kere bile gündeme getirmeyi akıl etmiyor.
Zaten Avrupa da yaptığını biraz mecburiyetten yapmıştır. Eğer tesadüfen Amerika’yı bulmasalardı, bugün acaba hayıflanır mıydık? Bu sorunun cevabını aramak nafiledir, asıl yapılması gereken tarihin bazen cilveli olduğunu kabul etmektir.
Sayfa 133Kitabı okudu
Mehmet Şimşek'e göre günde internet kullanımına sekiz dokuz saat harcayan Türk Halkı kitaba sadece bir dakika ayırmakta.
Sayfa 79 - Koridor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.