Bugün,verdiği mesajlarla,işlediği konu ile tatlı mı tatlı bir kitapla geldim. Eğer bu kitap,lise yıllarımda önüme çıksaydı ,bugün hayatımda birkaç şey daha farklı olabilirdi.
.
Lise yılları çoğumuz için zaman zaman zor geçmiştir. Eliza,bazı konularda kırmızı çizgileri olan ,hırslı ve çalışkan bir öğrenci. Okul gazetesinde yardımcı editör ve işini de çok severek yapıyor. Gazeteye editörlük için başvuruyor ve hem işini çok iyi yaptığı hem de rakibi olmadığı için seçileceğinden emin. Ama eski beyzbol oyuncusu Len’in de editörlük için başvuru yapmasıyla işin rengi değişiyor. Sonuç olarak ekip arkadaşları Eliza’yı değil Len’i seçiyorlar. Bu haksızlığa sinirlenen Eliza,kadın-erkek eşitsizliğine dair manifesto tarzında bir yazı yazıyor. Bütün olay da bu yazının ondan habersiz gazetede yayınlanmasıyla başlıyor zaten. Okulda onun gibi düşünenler olduğu gibi ona karşı olanlar da oluyor.
.
Kitaba bir aşk beklentisiyle başlamamanız öncelikli tavsiyem. Evet bir aşk var ama ikinci planda kalıyor. Eliza,kendine güveni,fikirlerini savunurkenki ateşli tavırlarıyla favori kitap karakterlerimden biri oldu. Len ile birbirlerini tanıdıkça,birbirlerine olan önyargılarını kırdıkça aralarında gelişen ilişki çok tatlıydı. Benim yaşımda değil de daha genç yaşlarda okunursa,okura yeni bir bakış açısı verebilecek nitelikte bir kitaptı. Mutlaka okunmalı o yüzden. Gönülden tavsiyemdir canlarım
Buraya Sevilmek İçin Gelmedim