Bu kitabın yorumunu okuyorsanız ya yazarımızın ilk okuyacağınız kitabıdır ya da serinin en başından başlayıp bu noktaya gelmişsinizdir. ( ilk okuyacağınız ise hemen vazgeçip , serinin başına gidin lütfen :) )
Buz Prenses ile başlayan Erica ve Patric yolculuğu adım adım ilerliyor. Her kitapta farklı olaylara çiftimizin özel yaşamı eşlik ederken , akışa yabancı kalan okuyucuyu bu bilinmezlik rahatsız ettiği için , açıkçası hoşuma gitmiyor. İlla tüm seriyi takip etmek zorunda bırakılmak , pazarlama taktiği olsa gerek. Okuduğumuz bir çok seri kitapta bu kadar özel hayat olmadığı için , herhangi biriyle başlamak bu kadar sıkıntı yapmıyor bana göre.
Ülke İsveç , Tanin polis teşkilatı küçük bir bölgeyi yönetiyor , çevre adalardan oluştuğu için olaylarda bu çerçevede gelişiyor , geçmiş bağlantılı kurgu bugüne yansırken iki yönlü ilerliyor , anlatım çok uzun ve kişi sayısı fazla olduğu içinde dallanıp budaklanıyor …
Sonuç kısmı ise , ipucu vermeden ancak bitmeye yakın şekilleniyor.
Merak unsuru kitabın ortalarına doğru yavaş yavaş beliriyor ki , sabır iyi bir erdem bilesiniz :)
Serinin üçüncü kitabından başlayıp bu noktaya kadar geldiysem , yukarıda yazdıklarımla beraber kitapları sevdim demek ki :)
Serinin ilk iki kitabını okuma fikri çık aklımdan :)