Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Millete Vurulan Canlı Pranga

Bürokrasi

Ahmet Kabaklı

Bürokrasi Gönderileri

Bürokrasi kitaplarını, Bürokrasi sözleri ve alıntılarını, Bürokrasi yazarlarını, Bürokrasi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
202 syf.
9/10 puan verdi
Kitabın tam adı Millete Vurulan Canlı Pranga: Bürokrasi. Kitabın adı son derece çarpıcı olmakla içeriği hakkında da olumlu bir izlenim bırakıyor. Kitap okunduğunda sadece adına bakıp okuyanı dahi tatmin edecek yeterlilikte diyebiliriz. Kitabın ilk baskısından bu yana neredeyse 20 yıl geçmiş olmasına rağmen kitap bugün için dahi güncelliğini korumaktadır. Devlet yönetiminin tüm ayaklarında bürokrasi kendini hissettirmekte, artan evrak işleri zaman, emek ve sermaye kaybı olarak vatandaşa geri dönmektedir. Mesleğim açısından değerlendirecek olursam: Devletin yargı ayağındaki bürokrasinin bireylerin hak ve adalet arama duygu ve isteğine ket vurduğu, yıllarca uğraşmak ve masraf etmektense bireylerin hak aramaktan vazgeçtiği görülmektedir. Şu halde kitabın bugünün ve yarının yöneticileri, memurları ve vatandaşları için başvuru kaynağı olması, okunarak idrak edilmesi gerektiği söylenebilir. Bu sayede özümsenen değerlerin uygulamaya yansıtılması mümkün olabilecektir.
Bürokrasi
BürokrasiAhmet Kabaklı · Türk Edebiyatı Vakfı · 20078 okunma
Câh ile gelmez fazîlet câhile. (Cahil kişi, yüksek mevkie geçmekle faziletli olamaz.)
İbn Kemal’denKitabı okudu
Reklam
Bürokrasi, tabiatıyla ve ayrıca fonksiyonu icabı tüketicidir. Onun bariz temayülü de asla üretici eserler değil, tüketim düzenleri yapmaktır.
Bir bürokrat kafadan, ileri ve faydalı bir işin “nasıl olacağını” değil de adeta “nasıl olamayacağını” öğrenebilirsiniz.
Sanırım en çok karıştırılan kavram: Devlet-Hükümet
Saltanat veya dikta ile yönetilen ülkelerde bürokrasi, başbakandan, hatta bazan devlet reisinden başlar. Demokrasilerde ise halk tarafından seçilmiş oldukları için başbakanlar, bakanlar bürokrat değil, halkın temsilcileridir. Demokrasilerde bürokrasinin en üst kademesi müsteşarlardan.
Türk tarihinin önemli Kitabelerinde idareci beyler, yapıcı, savaşçı olma bakımından bürokrasiye batmamıştır. Aksine halk-devlet dayanışması, hükümdar ve ailesinin milletle kaynaşması ve ona “babalık” etme eğilimleri açıkça görülmektedir. Ancak bu kitabelerde de idarenin yapısı aristokratiktir.
Reklam
Nitekim Halis, teşkilatsız ve feragatkâr Hristiyanlık’ın yerini, Orta Çağdan beri “kilise teşkilatı” denilen “din adamları bürokrasisi” almıştır.
Bu yaman vecize, komünizmin ve sosyalizmin boğulup öldürüldüğünü, Mark ve Leninin bütün ütopya ve iddialarının bürokrasi elinde bir yalan, bir ideolojik baskı ve çıkar aracı haline geldiğini gösterir.