“Ulu Cami'de insan baldırı kadar kalın mumlar yanıyordu. Yüksek minareler arasında çeşitli urganlara kandil ve fenerler dizilmişti; özel kişiler bunları iplerle hareket ettiriyor ve böylece, bunun için müsait olan Türk alfabesini örgütleyerek upuzun cümleler şekillendiriyorlardı. Bunlar sonra gizil şekilde yenilerine dönüşüyor ve karanlık gökyüzünde parlıyorlardı.”