Büyü Dükkanı serisi klinik psikolog, aynı zamanda psikodrama eğitmeni ve terapisti olan saygıdeğer Yeşim Türköz tarafından kaleme alınmış. Ne de iyi etmiş, her birini hayranlıkla okudum. Kaleminize sağlık!
Büyü Dükkanı, Büyü Dükkanında İki Çınar ve Büyü Dükkanı Üçüncü Bahar şeklinde giden bu seri, psikodrama öykülerinden oluşmakta. Kitaplar birbirinin devamı değil ancak birbirine çok paralel o yüzden hepsini bir yorumlamayı istedim.
Büyü Dükkanı… Hayatta isteyebileceğiniz her şeyin var olduğu, inanılmaz alışverişlerin gerçekleştiği bir mekan. Ünü almış başını giden bu dükkanda, kimi gelenler geçmiş yıllarını geri almak istiyor, kimileri korkularından kurtulmak, aşık olmak, kimileri gerçekleri kabullenmeyi öğrenmek ve daha neler neler… Tabi bu alışverişleri yapması hiç kolay değil, dükkanın sahibi yaşlı adamla sıkı bir pazarlık yapıp, yaşlı adamın belirleyeceği bir bedel ödemeleri gerekiyor. Alışveriş esnasında aslında çoğu zaman en çok istedikleri şeyin, aslında o olmadığını fark ediyorlar.
Her öyküden sonra düşünüp sorgularken buldum kendimi. Acaba bir gün ben de büyü dükkanına gitsem yaşlı adamdan ne isterdim ve bunun karşılığında neyden vazgeçmem gerekirdi? Vazgeçer miydim, alışverişi tamamlar mıydım? Okuması oldukça keyifli, merak uyandırıcı ve düşündürücü bir seriydi benim için. Sizlere de kesinlikle tavsiye ederim.