Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Düşünce Tarihine Bakış

Büyük Muztaribler 4

Salih Mirzabeyoğlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
- " (...) Her şey fikirle olur ve lisânsız fikir olmaz..."
Sayfa 42 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
ER...
(...) - " Er odur ki yoluna baş oynaya Döşekte ölen yiğit murdar olur."
Sayfa 382 - KADI BURHANEDDİN'den, İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
YALAN DÜNYA ve "Aldanma, Şair Sözü Elbette Yalandır!"
- " (...) Nietzsche hakkında, "bir nevi yerel peygamber" tâbirini kullanmıştık... Ve âşina olunması gerektiği üzere, "İlâh değil , ilâhî olmaya bak!" hakikati... Şâir habercidir; bu yüzden, doğrudan veya sembolik bir niyetle, peygamber mânâsına atıf yapılmıştır; elbette doğru değil ve İslâm dışı kültürlere âit bir kullanım... Fuzûlî, "şiir, Peygamberlerin değil, biz gibi eksiklerin süsüdür!" derken şâir antenlerinin nerelere kadar uzandığını, "bir yanda eser, öbür yanda eser üzerine düşünce!" hikmetini hangi kültür iklimlerine kadar uzattığını göstermiştir... Öyleyse, "Şâir sözü elbette yalandır!" derken: Onun şiirini ve şiir görüşünü göz önünde tuttuğumuz zaman; "ideali aramayla toprağa bağlanma arasındaki bir berzahta kıvranan insan oluşunu", bizzat bu mânâyı belirttiğini biliyoruz. Âlemde insan hâline dair, halk dilinde yer etmiş "yalan dünya!" deyişini de... Doğruların en doğrusuna nisbetle -bu nisbet niyeti olmasa bile!-, her insanın yüreğinde şöyle veya böyle yer etmiş bir bedahet. Bunun yanında, "Söz odur ki, Lebid'in söylediği" diye Peygamber ağzından çıkmış mısraı hatırlayınız: "Allah'tan başka her şey bâtıl!"... İşte bundan mülhem, "Aldanma, şâir sözü elbette yalandır!"
Sayfa 243 - 244 İBDA YayınlarıKitabı okudu
FUZÛLÎ ve AZERÎ TÜRKÇESİ...
- " (...) Fuzûlî, Azerî Türkçesi-lehçesi ile yazmıştır... Farsça şiir söylemenin, Türkçe şiir söylemekten daha kolay olduğunu, fakat bu güç işi başarıp-kolaylaştıracağını söyleyen Fuzûlî, günümüzün ihtiyacı olan kelimeleri dışarıdan devşirmenin de bir nevi ifâdecisi olmuştur: - "Farsça şiir çoktur, çünkü Türkçe ile şiir yazmak güç... Türk dili, nazmı, terkibi kabul edince, bir çok sözleri bağımsız kalıyor, düzene girmiyor. İlkbahar olunca gül, yokluk âleminden zuhura gelir ya... Bende, Allah başarı verirse, yoku var edeceğim ve o güç işi kolaylaştıracağım. Bazen Arapça şiirler yazdım da, Arap fasihlerini Arapça fenlerle hazlandırdım. Bu bana kolay geldi, çünkü Arapça benim ilmi bahis dilimdi. Bazen Türkçe meydanında tabiat atımı koşturdum, Türkçe zariflerini Türkçe sözlerle faydalandırdım. Bu da beni o kadar karışıklığa düşürmüyordu, çünkü Türkçe aslî tarzıma uygun düşmüştü. Bazen de ibare ipine farsça inciler dizdim ve gönlümün murad meyvesini o ağaçlıktan, o daldan topladım, devşirdim."
Sayfa 238 - 239 İBDA YayınlarıKitabı okudu
HALETÎ ve...
- " (...) Kuantum fiziğinden, kökü Muhiddin-i Arabî'de olan hikmete kadar uzanan ​şu beyit: "Bilmeyen der ruhu yok bir cisme meyl etmek neden Cân verürdü suret-i Şirin'e Kûhken." * (Bilmeyen der , ruhu yok bir cisme meyl etmek neden Can verdi suret-i Şirin'e Dağyaran -Ferhâd-)
Sayfa 363 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
OL ve OLUR... AYNI ÂN'DA...
- " (...) Bugün dünün yarınıdır, yarına nisbetle de ŞİMDİ, yarın olacak olandır... "Allah OL der ve OLUR"; "Ol" ve "Olur" arasında, ifâde ederken bir öncelik sonralık vardır - ifâdenin doğurduğu zaruret: Yoksa OL ve OLUR aynı ândır."
Sayfa 173 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"AMELLERE, NETİCELERİNE GÖRE HÜKMOLUNUR!.."
- " (...) Söz, hâl ve makama uygun olmalıdır; bu, muhatap için hem bir dua, -hem de o kendini biliyor ya!-, kazanması gerekendir. Ne yapayım, kendimden bahsedeceğim: "Bu kitap, Cumhuriyet sonrası kavruk nesillerin, ilk ciddi fikir sesi ve ilk çileli nefs murakabesi eseridir" dedi Üstadım... Şu hadîs'i o mesele içinde ben parlattım: - " Amellere neticelerine göre hükmolunur!"
Sayfa 217 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.