Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zamanın Başlangıcından Gelen Mesaj

Büyük Patlamanın Işığı

Marcus Chown

Büyük Patlamanın Işığı Gönderileri

Büyük Patlamanın Işığı kitaplarını, Büyük Patlamanın Işığı sözleri ve alıntılarını, Büyük Patlamanın Işığı yazarlarını, Büyük Patlamanın Işığı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
232 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Büyük Patlamanın Işığı, büyük patlama, evrenin genişlemesi ve kozmik mikrodalga arka plan ışınımının keşif sürecini detaylıca anlatan bir kitaptır. Büyük patlamaya inanmak için bilimsel sebepler vardır. Evrenin genişlemesi ve ilk atomların oluşmasıyla beraber en önemli sebeplerden biri olan kozmik mikrodalga arka plan ışınımının keşfi bilim dünyasında büyük bir yankı uyandırmıştır. Öyle ki okuyacağınız bu kitabın kendisi de bu yankıyı açıklamak için yazılmıştır. Kitabın ilk bölümlerinde biraz daha bilimsel bilgiler sunulurken geri kalan büyük bir kısımda bu keşif sürecinde yapılan araçlardan ve süreçte rol oynayan bilim insanlarından bahsedilmektedir. Kitap, bu konulara meraklı olan herkesin anlayabileceği sade bir dil ve anlaşılır bir üslupla yazılmıştır. Ki kitap, Stephen Hawking'nin Zamanın Kısa Tarihi adlı eserinden sonra en çok okunan bilim kitabı ünvanını elinde bulundurmaktadır. Bu keşfi yapan bilim insanlarını ve süreci anlatmak elbette önemli ve gereklidir ancak yazar sanki biraz abartmış gibi. Açıkçası, kitabın kapağından da hareketle, biraz daha bilimsel bilgilere odaklanmasını beklerdim. Okurken yer yer sıkıldığımı söyleyebilirim. İncelemeyi daha fazla uzatmadan; kitapla ilgili hiç inceleme yoktu, ben de kitabı merak edenler için bir tane yazayım dedim. Vesselam.
Büyük Patlamanın Işığı
Büyük Patlamanın IşığıMarcus Chown · Alfa Yayıncılık · 201228 okunma
Uzayda daha ilerilere baktıkça, cisimleri daha da geçmişteki halleriyle görüyoruz.
Reklam
Parmaklarınızı şıklatın. Bunu yaparken harcadığınız zamanda bir ışık ışını Avrupa-Amerika arasını 30 kere turlayabilir.
Büyük Patlama eşsizdi. Yalnızca bir kere gerçekleşti. Günlük hayatımızda karşılaştırabileceğimiz bir örnek yok; sözcükler ifade etmeye yetersiz.
"Madde uzaya nasıl büküleceğini söyler, bükülmüş uzay da maddeye nasıl hareket edeceğini."
Reklam
1924
İnsanoğlu sonunda, içinde kaybolduğu evrenin ölçülerini anlayabilmişti ve bu ölçüler kimsenin hayal etmediği kadar büyüktü.
"Einstein'ın kuramına göre, bir madde diğerine doğrudan değil, yalnızca uzay aracılığıyla etki eder. Ünlü selefi Isaac Newton'la evren konusunda en can alıcı fikir ayrılıkları da budur. Newton'a göre uzay, kozmik tiyatronun yalnızca arka perdesidir; fakat Einstein'ın kuramında çok daha etkin bir rol alır."
Sayfa 33
Amerikan dergisi Science, 2003'teki Yılın Buluşlan başlıklı yazısında şöyle belirtti: "Kara enerjinin varlığı ve evrenin bileşimi konusundaki kuşkular, WMAP uydusu kozmik mikrodalga ardalanının en ayrıntılı fotoğrafını çektiğinde dağılmış oldu." Artık en azından evrenin bileşimi tam olarak biliniyordu: yüzde 73 itici kütleçekimine sahip gizemli görünmez bir madde olan kara enerji, yüzde 23 normal kütleçekim gücüne sahip gizemli görünmez bir madde olan kara madde ve yüzde 4 alışılmış madde. Aslında gökbilimciler, yüzde 4'ün sadece yarısından biraz azını teleskoplarla gözleyebilmişti, geri kalanı muhtemelen galaksiler arası ince gaz veya kara delikler halinde bir yerlerde saklıydı.
Sayfa 198Kitabı okudu
Kara enerji, şişen evren kuramını kurtardı. Evrenin kütle enerjisinin yüzde 73'üne açıklama getirerek, kritik yoğunluğa ulaşmasını sağladı. Fakat diğer yandan, fizikteki duyarlı çalışmaların hassas çarkına çomak sokuyordu. Fizikte bilinen en iyi kuram, deney sonuçlarını büyük hassaslık ile tahmin eden kuantum kuramıdır. Fakat uzay boşluğunun enerji yoğunluğunu kestirebilmek için kuantum kuramı kullanıldığında, 1'in ardından 120 sıfırın geldiği bir sonuçla, aşırı bir tahmin ortaya çıkıyordu. Bilim tarihinde, tahmin ile gözlem arasında bu büyüklükte bir çelişki görülmemişti. Zirve ve vadiler, tam yüzde 73 kara enerji içeren bir evrenle bağdaşıyordu.
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
Geniş ölçekte, evrendeki tek kuvvetin kütle çekimi olduğuna inanılıyordu. Esnek bir ağ gibi galaksileri bir araya getiriyor ve birbirlerinden acele ile kaçışlarını frenliyordu. Galaksilerin daha büyük bir hızla uzaklaşıyor olması ise, evrende, Einstein'ın önce tasarlayıp sonra reddettiği kozmik itiş kuvveti veya evrenbilimsel sabit gibi bir başka kuvvetin iş başında olduğunu gösteriyordu. Evrenin ana kütle bileşeni ulan bu kuvvete kara enerji adı verildi. Bu 1998'e kadar bir şekilde gözden kaçırılmıştı.
Sayfa 197Kitabı okudu
Atomlar oluştuğunda evren ışınıma geçirgenlik kazandı ve alışılmış maddeyi kara maddenin çekim etkisinden ayıracak hiçbir güç kalmadı. Madde hızla, galaksi ve yıldızları oluşturmak üzere bir araya geldi. Kara maddenin yardımıyla galaksi oluşumu ivme kazandı ve bu sayede Büyük Patlamadan beri geçen zamanda süreç tamamlanabilmişti.
Sayfa 170Kitabı okudu
Kara maddenin kanıtları su götürmezdi. Gökbilimciler evrende nereye baksalar görünmez varlığının izlerini buluyorlardı. Samanyolu'nun bile görünen yıldızlara göre daha ağır basan kocaman küresel bir kara madde içine gömülü olduğu bulunmuştu. Gökbilimciler, evrendeki maddelerin yaklaşık yüzde 85'inin ışık saçmayan kara madde formunda olduğunu düşünüyordu; tespit edilebilmesinin nedeni, kütleçekim sayesinde görünen yıldız ve galaksilerin yörüngelerinin eğilmesiydi. Bu beklenmedik keşif, gökbilimcileri utanç içinde bıraktı. Son dört yüz yıldır teleskoplarıyla inceledikleri her şey, gerçekte olan bitenin ufacık bir zerresiydi. Bilim insanlarının anlamak için kendilerini adadıkları alışılmış madde, yani gezegenler, yıldızlar ve vücudumuzun ana maddesi, evrende ikincil bir kirletici unsurdan fazlası değildi. Daha da utanç verici olan, gökbilimcilerin kara maddeyi neyin oluşturduğuyla ilgili hiçbir iyi fikri olmamasıydı. Önerilerin ardı arkası kesilmiyordu. Örneğin kara delikler gibi çökmüş yıldızlar, hatta teleskoplarla zorlukla seçilebilen solgun sönmüş yıldızlar olan kahverengi cücelerden oluşmuş olabilirdi. Şimdiye kadar keşfedilmemiş atom altı parçacıklarından da meydana gelmiş olabilirdi. Fizikçiler bu varsayımsal parçacıklara nötralino, aksion ve gravitino gibi isimler verdi, fakat kimse gerçekten var olduklarından tam olarak emin olamıyordu.
Sayfa 169Kitabı okudu
İngiliz kuramsal fizikçi Stephen Hawking COBE bulguları için "Tüm zamanların değilse bile yüzyılın en önemli keşfi," dediğinde hikaye alıp başını gitti. İngiltere'den lndependent gazetesi, haberi ilk sayfada "Evren Nasıl Başladı?" başlığıyla verdi. Oluşumundan şimdiye kadar evrenin tüm tarihini gösteren bir şema sayfanın dışına taşıyordu, kayıp tek halka olan galaksilerin doğuşu ise COBE'yle doldurulmuştu. İngiliz gökbilimci George Efstathiou sadece büyük felaketler ve Prenses Diana'nın evliliğinin medyada benzer yankı uyandırdığını söyledi. Chicago Üniversitesi'nden Michael Turner: "Evrenbilimin kutsal kasesini buldular," diye betimledi. Hawking, The Daily Mail'de: "Evrenin genişlemesi veya ardalan ışınımının bulunmasına eşit önemde bir keşif yapıldı," diye yazdı: "Bir Nobel Ödülü hak ediyor." COBE takımı afallamıştı. Wilkinson: "Medyanın ilgisinden şaşkına dönmüştüm," diye anlatıyor. "Biraz ilgi çekmeyi bekliyorduk, ama bu kadarını değil."
Sayfa 154Kitabı okudu
Yani Büyük Patlamadan yaklaşık 380.000 yıl sonra madde evrene hakim oldu. Işınımın zorbalığından kurtulan madde, kütleçekimin gücü altında kümelenmeye başladı. Bundan sonra evrenin baskın kuvveti ışınım değil kütleçekimdi.
Sayfa 121Kitabı okudu
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.