Büyüyen Taş kitaplarını, Büyüyen Taş sözleri ve alıntılarını, Büyüyen Taş yazarlarını, Büyüyen Taş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hani gece, evlerinde yapayalnız uyurken ölen insanlar vardır, ve sabahleyin, meraklı, ısrarlı telefon zilleri, ıssız evin içinde, onun bir daha açılmamacasına sağırlaşmış cesedi üstünde çınlar... işte onlara benziyordu.
Şüphesiz ki dinler çıktığı zaman itibariyle o zamanın yozlaşmasına karşın filizlenen birer devrimdiler. Yozlaşma zihniyeti, herhangi bir dine inananların bu saf inançlarını kendi çıkarlarında kullanmış, o insanların ahlâklarını, toplumsal ilişkilerini zehirleriyle çürümeye bırakmış, sahip oldukları yeraltı ve yer üstü zenginliklerine el koymuş ve tüm bunlara da ses çıkarmamaları için yozlaşmış/yozlaştırılmış dini duyguları hep onlara hatırlatmıştır. Aynı Afrika kabilesi atasözü misali: " Onlar( kapitalist Hristiyanlar) geldiklerinde bizim elimizde toprağımız onların elinde ise İncil, gözümüzü açtığımızda ise bizim elimizde İncil onların elindeyse topraklarımız vardı."
Hani gece, evlerinde yapayalnız uyurken ölen insanlar vardır, ve sabahleyin, ateşli, ısrarlı telefon zilleri, ıssız evin içinde, onun bir daha açılmayacakmışçasına sağırlaşmış cesedi üstünde çınlar...
İşte onlara benziyordu.
Büyüyen Taş eserini Büyülüdağ Yayınlarından okudum. Bu eserde 2 farklı hikaye vardı.
İlki Jonas ya da Sanatçı İş Başında...
İşte bu tam bir Albert Camus öyküsüydü. Kendi kendine resim yaparken bir anda meşhur olup şöhret basamaklarını çok hızlı çıkan Jonas'ın hikayesi. Saf, temiz kalpli birinin bozulma hikayesi ve zamanın acımasızlığı Jonas'ı kime, neye dönüştürüyor ? Sürpriz bir son sizi bekliyor.
İkinci hikaye ise kitaba ismini veren Büyüyen Taş. Bu hikayenin kahramanı da D'Arrast. Arrast'ın köye geliş sürecini anlatıyor. Neler neler yaşayarak daha doğrusu zorluklar diyelim bununla ilgili bize kısa kısa cümleler sunuyor. Ben Büyüyen Taş öyküsünü Sanatçı İş Başında öyküsünden daha az sevdim. Sanatçı İş Başında da felsefesi, düşüncesi, olayların örgüsüyle yaklaşımı daha güzeldi. Okuması zor ama kısa bir kitap.
DİKKAT SPOİLER VE ALINTI VARDIR AMA KAÇIRMAYIN DERİM !
CAMUS OKUMAK ..
Elimde bu kitap yok fakat bir sahaftan aldığım “YABANCI” kitabının içinden 3 tane öykü çıktı ve çok sevindim buna. Yabancı’nın ardından peş peşe keyifle okudum. Belki bu kitaptaki öykülerle eksik ya da fazla benzerlik içeriyor. Bu sayfayı bulduğum için buradan
De yayınlarının 1968 basımı kitabı kayınpederimin emaneti kütüphanede kazı çalışması yaparken buldum. Çeviri, son zaman çevirileri ile kıyaslandığında olağanüstü. Albert CAMUS dünyaya gelme sebebini çok iyi kavramış ve bunu cömertçe insanlarla kitapları aracılığı ile paylamış, iyi ki! Yaptığım küçük çaplı araştırmada kitabın satışının sadece sahaflarda ya da sahaf gibi hizmet veren bazı sitelerde yapıldığını öğrendim. CAMUS severler, anlayanlar, anlama çabası içerisinde olanların okuması gereken nadide bir eser.