Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Buz Gönderileri

En Eski Buz kitaplarını, en eski Buz sözleri ve alıntılarını, en eski Buz yazarlarını, en eski Buz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onun için anlaşılmazdı bu, devam eden, devam edip duran bu olağanüstü kaçış. Orman sonsuzca devam ediyordu. Sessizlik devam ediyor, devam ediyordu. Kar durdu, ama soğuk devam ediyor ve hatta, sanki siyah ağaçlardan çıkan buzlu bir sızıntı altlarında donup pıhtılaşıyormuş gibi, artıyordu. Küçücük, gönülsüz bir günışığı dalların çatısından süzülmeden önce saatler peşpeşe geçti, günışığı köknarların kasvetli kütlelerini, birbirine dolaşmış ölü ve canlı ağaçlan,- sık sık da, sanki ağaç onu mahsus yakalamış gibi, dallarda tutulmuş bir kuşu açığa çıkarıyordu sadece. Kız ürperiyordu, kendini, bir kurban olarak, ölü kuşla özdeşleştiriyordu. Siyah dalların oluşturduğu ağlara tutulmuş olan oydu. Ağaç orduları her yandan kuşatmıştı onu, bütün yönlerde sonsuzluğa yürüyorlardı.
Ormanda sinirli oluyordu, hep dert dolu gibiydi orman. Toplaşan ağaçlar sinirini bozuyordu, kendilerini onu kuşatan siyah duvarlara döndürüyorlardı. Vakit geçti, günbatımı sonrası; çok uzağa gelmişti ve çabucak geri dönmeliydi. Fiyorda bakındı, göremedi, yolunu kaybetmişti, ve birden gerçek­ten korktu, karanlık ormanda geceye kalmaktan dehşete düştü. Ya­şadığı iklim korkuydu onun; biraz şefkat görmüş olsaydı farklı olurdu. Ağaçlar hesaplı bir kötülükle onu engelliyor gibiydi. Haya­tı boyunca kendisini önceden hüküm giymiş bir kurban olarak dü­şünmüştü, şimdi de orman olmuştu onu mahvedecek kötü güç. Ümitsizlik içinde koşmaya çalışıyordu, ama gizli bir kök ayağına takıldı, nerdeyse düşüyordu. Dallar saçlarına dolandı, onu geri çektiler, çözülürken şiddetle kamçıladılar. Başından kopan gümüş saçlar siyah iğneler arasında parlıyordu; peşindekiler için, onları kurbanlarına götüren, izlenecek ipuçlarıydı bunlar. Sonunda or­mandan ancak onu bekleyen fiyordu gördüğünde tamamen kurtuldu. Sudan kötü bir akıntı yükseliyordu, ilkel, vahşi, kurbanlar bekleyen, bir insan kurbana acıkmış bir şey.
Reklam
Önkol kemikleri kırılmıştı, kemiğin keskin sivri uçları bilekte yırtılmış do­kudan dışarı çıkıyordu. Kendimi hakkı yenmiş hissettim: bu kırığı müşfik sevgiyle tek başıma ben yapmış olmalıydım; yara açmaya hakkı olan tek kişi bendim.
"Öldü." İçimden boydan boya bir bıçak geçti. Dünyadaki bütün diğer ölümler dışarıdaydı; bu benim gövdemdeydi, bir süngü gibi, kendi ölümüm gibi.
Sayfa 115 - Everest Yayınları, 1. Basım, Haziran 2014, Çeviri: Selahattin ÖzpalabıyıklarKitabı okudu
Hiçbir bağ yoktu, asla olmamıştı, benim hayal gücüm dışında.
Sayfa 154 - Everest Yayınları, 1. Basım, Haziran 2014, Çeviri: Selahattin ÖzpalabıyıklarKitabı okudu
Geçmiş kaybolmuş ve hiç olmuştu; gelecek, yokoluşun kavranmaz hiçliğiydi. Bütün geriye kalan, "şimdi" denen durmaksızın büzülen zaman parçasıydı.
Sayfa 174 - Everest Yayınları, 1. Basım, Haziran 2014, Çeviri: Selahattin ÖzpalabıyıklarKitabı okudu
Reklam
Onun için anlaşılmazdı bu, devam eden, devam edip duran bu olağanüstü kaçış. Orman sonsuzca devam ediyordu. Sessizlik devam ediyor, devam ediyordu. Kar durdu, ama soğuk devam ediyor ve hatta, sanki siyah ağaçlardan çıkan buzlu bir sızıntı altlarında donup pıhtılaşıyormuş gibi, artıyordu. Küçücük, gönülsüz bir günışığı dalların çatısından süzülmeden önce saatler peşpeşe geçti, günışığı köknarların kasvetli kütlelerini, birbirine dolaşmış ölü ve canlı ağaçlan,- sık sık da, sanki ağaç onu mahsus yakalamış gibi, dallarda tutulmuş bir kuşu açığa çıkarıyordu sadece. Kız ürperiyordu, kendini, bir kurban olarak, ölü kuşla özdeşleştiriyordu.
484 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.