Birçok insanın gözleri duygu doluydu, etrafları savaş yaraları gibi çizgilerle çevrili olurdu. Sadece gözlerine bakarak, yetişkinlerin yıllarını gülerek mi, ağlayarak mı yoksa herkesten nefret ederek mi geçirdiğini söyleyebilirdim. Çocuklar yüzlerini buruşturduklarında annem, "Dikkatli olun, yüzünüz hep öyle kalır." derdi. Ve gerçekten de öyleydi. Orta yaşa ulaşanların büyük bir kısmının yüzüne, hayatları boyunca hissettikleri kazınırdı.