Ideologlar ve İdeolocyalar da fanidir. Tek bir mevsim yaşayıp yok olurlar. Hz. Adem'den kıyamete kadar bekası bozulmayacak İslam'a tabi olanlara ise Allah azze ve celle belli bir vakte kadar "beka" hükmü vermiştir. Bu yüzden ideologlar canlı cenazelerin omuzlarında taşınıp toprağa verilince unutulur. Heykeller tenleriyle davaları da ölenleri hatırlamak için dikilir. Alimler, Arifler, Mümin mütefekkirler, dava adamları ise bedenleri ile ölür mücadeleleri ile yaşarlar. "Ölür ise ten ölür canlar ölesi değil"
" Banane! " demeyen, fildişi kulesine çekilip akademik zevkini tatmin yoluna gitmeyen, gençliğin selameti için İslam'ı tebliğ noktasında her nevi musibete "Lebbeyk" diyerek meydan yerine yürüyen Üstadı bugün daha çok okumaya muhtacız...
Gayesi dünya olan bir topluluğun mal paylaşma davası, sen ben kavgası ; Ahiret olanların ise Allah azze ve celle için daha çok çalışma, fukara ile bölüşme aruzu bitmez. Çünkü dünya da mal da makam da han da hanuman da sınırlıdır. Dünyada sınırlı bir hayat ahirette ise sınırsız bir yaşam esastır. Hedefi dünya olanların sonu ayrılık, ahiret olanların ise en zor zamanlarda kardeşliğe sadakattir. 1 Eylül günü bayram hocayı İsmail Ağa'nın mihrabında Şehit edenlerin sonu hüsran Şehidü'l İslam' ın yolundan gidenlerin ise zaferdir. Bayram Hoca, müstakbel Zafer'in mukaddem bedelidir