En Eski Çağlayanlar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Çağlayanlar sözleri ve alıntılarını, en eski Çağlayanlar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ey Türk! Bu satırlarda mazinin destanlarını, hâlinin hicranlarını söylemek ve inlemek istedim. Bir keman gibi... Bu kemanı ana vatanın sinesinden yonttum. Tellerini kalbinin damarlarından çıkardım. Istedi ki bu sazın ahengini yalnız sen duyasın. Bu acıklı iniltiler yalnız sana dokunsun."
Sayfa 1
"Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmaya hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin!"
Sayfa 1
Reklam
"Dünyanın her tarafındaki taşsız mezarların, azametinin malikâneleridir. Göğsünde tutuşan gönül, gönül değil, cephane oldu. Bu uğurda parçalandıkça kinin ve feyzin çoğaldı."
Sayfa 1
"Ey Zeybek! Bu kitabın yapraklarını hançerinle yırt! Ve hançeri onun kalbinin üzerine bırak! Bundan sonra silahının siperi bir kitap olsun."
Sayfa 1
Nutuk gibi tespit!
"Ey yurttaşım! Senin boynuna geçirilmek istenen esaret halkası ne bir gem, ne bir tasmadır. Boyunduruk altında olduğun hâlde, sen üşürken düşman ocakları için sana odunlar, sen açken düşman sofraları için sana buğdaylar taşıtacaklar. Gençleri kanda, tazeleri gözyaşında boğmak istiyorlar."
Sayfa 2
"Asırlardır dinin, milletin aşkına başına yağan, sonu gelmez bir belâdır. Yurdun nihayetsiz bir Kerbelâ'dır. Memleketin, içinde cenaze namazı kılınan, cenaze duası okunan bir mâbed hâlini aldı. Ne yoncan, yongan kaldı. Bir Allah'ın, bir de Muhammed'in kaldı."
Sayfa 2
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.