Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tarihin Akışını Değiştiren Savaş

Çanakkale 1915

Vahdettin Engin

Çanakkale 1915 Sözleri ve Alıntıları

Çanakkale 1915 sözleri ve alıntılarını, Çanakkale 1915 kitap alıntılarını, Çanakkale 1915 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ordu Komutanı Liman Paşa, Seddülbahir ve Arıburnu bölgelerini bir çıkarma için elverişli bölge olarak görmekle beraber, en çok Bolayır ve Beşige bölgelerinden çıkarma yapılacağını düşünmekteydi Bu yüzden emrindeki altı tümenden ikisini Bolayır bölgesine, İkisini de Beşige bölgesine tahsis etmişti. Asıl çıkarmanın yapılacağı bölgeyi bir tümen savunmakta, bir tümen de genel ihtiyat kuvveti olarak tutulmaktaydı. 5. Ordu'ya bağlı birlikler, düşmanın yakın bir zamanda çıkarma yapacağı beklendiğinden 25 Nisan'a doğru teyakkuza geçirilmişti. Bu itibarla Türk ordusu bir kara çıkarmasını zaten beklediğinden, sürpriz olan şey, bu çıkarmanın hangi noktaya veya noktalara yapılacağı idi.
Müttefik Donanma Komutanı Amiral Carden, taarruz için 19 Şubat 1915 gününü seçmişti. Saldırının başlama tarihi olan "19 Şubat" öylesine seçilmiş bir tarih değildi. Bu tarih daha önce yaşanmış olan tarihi bir olayın yıldönümü idi. 1807 yılında Osmanlı Devleti Rusya ile savaşıyordu ve İngiltere Rusya ile müttefikti. Bu sebeple Rusya'ya yardım etmek üzere donanma göndermişti. Amiral Duckworth komutasındaki İngiliz donanması, Çanakkale önüne gelerek 19 Şubat'ta Boğaz'ı savunan Türk Muhafızlarının gafletinden faydalanıp Boğaz'ı geçmiş ve İstanbul önlerine gelmişti. İki hafta boyunca Adalar civarında demirleyerek İstanbul'u tehtid etmiş; Ancak Osmanlı Devleti'nin aldığı tedbirler sayesinde bir şey yapamayacağını anlayan donanma, Çareyi kaçmakta bulmuş; bu sefer hazır bekleyen boğaz muhafızlarının mukabelesiyle karşılaştığından bir miktar zayiatla kendini Çanakkale Boğazı dışına atabilmişti.
Reklam
Yeni Kurulan 5. Ordu'ya mensup tümenler Saros bölgesinden Anadolu Yakası'ndaki Beşige Koyu'na kadar olan sahada yayılmıştı. Çıkarmaların yapıldığı Seddülbahir-Arıburnu arasındaki 35 km. uzunluğundaki sahil şeridinin savunması sadece 9. tümen'in sorumluluğuna bırakılmıştı. 9. Tümen Komutanlığı, Seddülbahir ve civarında sahilin savunmasını 26. Alay'a, Kabatepe-Arıburnu bölgesinde 27. Alay'a bırakmıştı. Tümenlerin üçüncü alayı olan 25. Alay ihtiyattaydı. Anadolu Yakası'nda, Kumkale bölgesinde ise 3. Tümen'e bağlı 31. Alay'ın bir taburu bulunmaktaydı.
Mustafa Kemal'in Parçalanan Saati
Akşama doğru Mustafa Kemal Bey, kurmay başkanlarıyla birlikte karargahımıza geldi ve Liman von Sanders Paşa'ya, kendi kumandası altında, kendi işaretiyle yapılan piyade süngü hücumu hakkında ayakta Fransızca izahat veriyor, hepimiz büyük bir merak ve heyecan içinde dinliyoruz. Mustafa Kemal Bey: 'Bütün cephe üzerinde piyademiz, Conkbayırı'na tırmanmaya çalışan düşmana benim işaretimle süngü hücumuna geçti ve düşmanı denize kadar sürdü. Bu esnada benim göğsüme bir mermi parçası isabet etti. Saatim kırıldı. Bu saat benim canımı kurtardı. Müsaade ederseniz bugünkü muvaffakiyetin hatırası olarak bu saati size takdim edeyim' dedi ve kırık saati çıkardı, Liman von Sanders Paşa'ya verdi. Hepimiz ayaktayız. Bu anda, bu ulvi manzaranın şahidi olan bizlerin geçirdiğimiz heyecanı tarif imkansızdır. Bu heyecan gözlerimizde sevinç ve iftihar yaşları topladı. Liman von Sanders Paşa'nın heyecanından titrediğini, gözlerinin bulandığını gördüm. Yürekten kopan tebrik ve teşekkür hitabeleriyle Mustafa Kemal Bey'in uzattığı saati aldı ve ona karşı kendi altın saatini çıkardı ve: 'Siz de benim pek büyük takdir ve tebriklerimin nişanesini ve büyük muvaffakiyetinizin hatırasını yad ettirecek olan şu saatimi kabul etmenizi rica ederim' dedi ve saati Mustafa Kemal Bey'e verdi.
Sayfa 194Kitabı okudu
18 Mart'ta başarının en mühim noktası erlerin ve subayların vazifedeki fedakarlığıdır. Gerek Anadolu Hamidiyesi'ni tutan Alman ve Türk askerleri, gerek Rumeli Hamidiye ve Mecidiye, Namazgah tabyaları ve merkez grubu efradı bütün gün vazifeleri başından ayrılmamışlar ve elinden hizmet gelmeyen yaşlı askerlerimiz su taşımak, ezan okumak vesair suretle maneviyatı yükseltmeye çalışmışlardır. Mecidiye tabyası üç defa ateş altında askerlerini değiştirmişti. Malzemenin kıymeti ne olursa olsun iyi kullanılır ve azim ve iman ile maksada doğru yürütülürse başarıya ve neticeye ulaşmak mümkün olur. Her zaman maneviyatını, inancını kuvvetli bulunduran tarafın muvaffak olacağına, 18 Mart Muharebesi güzel bir misal teşkil eder.
United Press'in Yakın Doğu muhabiri Shepherd ise bir İngiliz subayının kendisine şunları anlattığını ifade ediyor: "Bir gün farkında olmayarak bataryalarımızdan birini bir hastanenin çok yakınına yerleştirmiştik. Bunu ilk fark eden Türkler oldu ve bize helyograf ile şu sinyali verdiler: 'Bataryalarınızı oradan çekmezseniz hastanenin yakınlarına ateş açmak durumunda kalacağız."
Sayfa 207Kitabı okudu
Reklam
Türk ordusu Çanakkale'de çok farklı milletlere mensup askerlerle çarpıştı. Çanakkale cephelerinde İngiliz bayrağı altında İngilizler, İrlandalılar, İskoçlar, Kanadalılar, Avustralyalılar, Yeni Zelandalı ve Yeni Zelanda yerlisi Maoriler, Hindistan'dan gelen Sihler, Hindular, Nepal'den gelen Gurkalar, Yahudiler; Fransız bayrağı altında Fransızlar, Senegalliler, Gambiyalılar, Tunus ve Cezayirliler; Cephe gerisinde ise Yunanlılar, Mısırlılar, Ruslar bu milletler arasındaydı.
Sayfa 206Kitabı okudu
Tabi gidişat farklı yönde tecelli etti. 31 Mart Olayı’ndan sonra 27 Nisan 1909’ da II. Abdülhamit tahttan indirildi ve İttihat ve Terakki idaresi ülkeye hakim oldu. En büyük handikapı tecrübesizlilik ve devleti tanımamak olan İttihatçı idare, Balkan Savaşlarının çıkmasını engelleyemeyip ayrıca bütün Rumeli’yi kaybedince büyük bir travma yaşandığı gibi, ertesi yıl da ülkenin kendini apar topar I. Dünya Savaşı’nın içinde bulmasına sebep oldu.
Nihai olarak varılan çıkarma planı şu şekildeydi: Ana çıkarma bölgesi: Gelibolu Yarımadası'nın en güneyinde bulunan Seddülbahir bölgesinde beş ayrı noktaya İngiliz 29. tümeni çıkarılacaktı. Bu çıkarmaya ilk gün hedefi olarak Alçıtepe verilmişti. Çıkarmanın nihai hedefi, Boğaz tabyalarına hakim konumdaki Kilitbahir platosunu ele
Türk ordusunda genel anlamda görülen olumlu bir durum da komutanların karşılıklı yardım ve uyum içinde, koordineli çalışmaları olmuştur. Bunun en bariz örneği Kocaçimen-Conkbayırı savunması için Güney Grubu'ndan verilen destekte görülmektedir. Kuzey Grubu Esat Paşa, Conkbayırı'nı tutmak için elinde kuvvet kalmayınca, Güney Grubu'ndan yardım istemişti. Bu sırada güneyde Seddülbahir Cephesi'nde de İngiliz ve Fransız kuvvetleri Türk hatlarına taarruz etmekte olmasına rağmen Güney Grubu komutanı Vehip Paşa bu yardım talebine kayıtsız kalmamış, önce ihtiyattaki 4. ve 8. Tümenleri, 9 Ağustos günü ise tehlikeli şekilde tehdit altında bulunan Conkbayırı'nı takviye etmek üzere Esat Paşa'nın talebi ve kendi insiyatifi ile elinin altında bulunan son ihtiyat kuvveti olan 28. ve 41. Alayları Kuzey Grubu'na göndermişti. (Kuzey Grubu Komutanı Esat Paşa ile Güney Grubu Komutanı Vehip Paşa kardeş idiler.)
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
II. Anafartalar Muharebesi olarak bilinen bu muharebelerde İngilizler, en fazla asker kullanarak en geniş cephe hattında yaptıkları taarruzlarda bir seferde uğradıkları en ağır zayiatı verdiler. İngilizlerin bu muharebelerdeki kayıpları 8 bine yakındı. Türk birliklerinin kaybı ise 3 bine yakındı.
Sayfa 170Kitabı okudu
25 Nisan 1915'te gerçekleşecek olan dünya tarihinin o zamana kadar ki en büyük amfibi çıkarma harekatının, Müttefikler için hiç beklenmedik neticeler doğuracağı, I. Dünya Savaşı'nın süresini ve seyrini etkileyeceği, İstanbul hayalleri kuran Müttefik askerlerin hatırından bile geçmiyordu şüphesiz.
Geri14
74 öğeden 61 ile 74 arasındakiler gösteriliyor.