Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gerçek Efsanelerin Öyküsü

Çanakkale Destanı

İsmail Bilgin

Çanakkale Destanı Gönderileri

Çanakkale Destanı kitaplarını, Çanakkale Destanı sözleri ve alıntılarını, Çanakkale Destanı yazarlarını, Çanakkale Destanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih kitaplarında Türkler hakkında yazılı olanlar ,hatta onlarla savaşanların anlattıkları,gerçekleri ifadeden acizdir.Benim için en büyük mutluluk Türklerle beraber savaşmış olmamdır .Bu şerefi ömrümün sonuna kadar taşıyacağım .
General Limon von SANDERS
Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz,daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir.Kanaatinle,imanınla ,itaatinle,hiçbir korkunun yıldırmadığı demir gibi pak kalbinle düşmanı nihayet alt eden gayretin için minnet ve şükranımı ifade etmeyi en aziz bir borç bilirim.
M.KEMAL ATATÜRK
Reklam
Birçok milletlerin askerlerini bir araya getiriniz.Hangilerinin Türk olduklarını size hemen söyleyeyim .Renkleri ,elbiseleriyle değil ,hareketleri ve tavırlarıyla belli olurlar .
Çanakkale Müdafaası; bir hayat müdafaasıdır...Türkler, Çanakkale'yi yaşamak için müdafaa ettiler. Çanakkale Müdafaası; İstanbul'un müdafaasıdır. Çanakkale Müdafaası; bir gençlik müdafaasıdır. Çanakkale Müdafaası; vücudun fenne müdafaasıdır. Çanakkale Müdafaası; inadın inada mükabelesidir. Çanakkale Müdafaası; milletimiz için büyük bir savlettir. Çanakkale Müdafaası; tarihimiz için büyük bir şereftir. Çanakkale Müdafaası; yapılmış ve kazanılmıştır. Lakin vazife yalnız askerler ve kumandanlar için bitmiştir. Bizim için bitmemiştir.
Sayfa 13
"hep cenk ederiz şevk ile pür neşe ve hande, Git söyle ecel beklemesin beni evde.."
"Bizler ki her seferinde uçurum kenarlarından hayata dönmüşüzdür. Dönmeyi bilmişizdir. Bu da ancak bize özgüdür..."
Sayfa 136 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Geçmişini bilmeyen, kendine güvenmeyen geleceğini sağlıklı kuramaz."
Dünyayı yenenlerin yenildiği yer olarak tarihe geçmiş bulunan Çanakkale...
Asım'ın nesli... diyordum ya... Nesilmiş gerçek, İşte çiğnetmedi,namusunu,çiğnetmeyecek, Şüheda gövdesi,bir baksana,dağlar,taşlar... O,rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar, Yaralanmış;temiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna,ya rab,ne güneşler batıyor!
Gerçekten de Çanakkale Seferi'nin kolay olacağını düşünüyordu. Zira Balkanlar'da yenilmiş bir ordu vardı. Bu ordu kendilerine karşı koyamazdı. Ancak Türk askeri BalkanSavaşı'nın küllerinden bir Anka kuşu gibi doğmuş bu yenilginin üzerine destan yazmıştır... "Bizler ki her seferinde uçurum kenarlarından hayata dönmüşüzdür. Dönmeyi bilmişizdir. Bu da ancak bize özgüdür..."
Reklam
"Allah kahretsin şu Çanakkale'yi. Orası hepimizin mezarı olacak!" Lord Fisher
Tepelerin vadilere, vadilerin tepelere döndüğü o cehennemi bombardımanda ölmenin daha kolay olduğu yerde makineli tüfekleri bile yoktu, topları hiç yoktu. İngiliz subaylarının dediği gibi Türkler mezarlarından kalkan ölüler gibi yıkılan ve toprak altında kalan askerlerimiz de siperlerinden çıkıp düşmanı amansız ateşleriyle durdurmuşlardır.
Bu ve bunun gibi başarılar, kişilerin rolleri ne olursa olsun katılanların, müşterek eseridir. Bunda şüphesiz en büyük pay ise, en ağır ve en tehlikeli durumlar karşısında kutsal vatan için hayatını feda edinceye kadar, büyük bir sükun ve alçak gönüllülük içinde görevlerini yapan şehitlerimize aittir. Biz idareciler zaten eğitim ve öğrenimimizi, yetiştirilmemizi, rütbe ve mevkilere yükselmemizi, sırasında bir makine gibi kullandığımız bu fedakar millete borçlu değil miyiz? Bu gibi milletçe kazanılmış zaferler milletin malıdır, milletin bütününe aittir.
"İçimizde ve kumanda ettiğimiz askerlerde Balkan Savaşı utancının ikinci bir safhasını görmektense burada ölmeyi tercih etmeyenlerin bulunacağını kesinlikle kabul etmem. Şayet böyleleri olduğunu hissederseniz derhal onları kendi ellerimizle kurşuna dizelim."
Hayatlarından ümit kesilenlerle fazla ilgilenmiyorlardı. Tam işin en yoğun olduğu sırada önüne gencecik bir vatan evladını yatırırlar. Bir ayağı kopmak üzere parça parça ve bağırsakları dışarıdadır. Sıhhiyecilere "Kaldırın bunu!" derken o genç: "Baba..." diye inler. Doktor bakar ki kendi oğludur. Sarılır öper. "Bu benim oğlum! Bari gölge bir yere kaldırın" der. Masasının üzerine bir başka vatan evladı getirilir. Doktor onunla meşgul olmaya başlamıştır. Sırada daha pek çok Mehmetçik bekler. Doktor oğluyla ilgilenecek zamanı ancak ertesi gün bulur. Gölgelenmek için yatırdıkları yerde şimdi oğlunun bir mezarı vardır.
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.