Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çanakkale'den Filistin Cephesine

Sarkis Torosyan

Çanakkale'den Filistin Cephesine Sözleri ve Alıntıları

Çanakkale'den Filistin Cephesine sözleri ve alıntılarını, Çanakkale'den Filistin Cephesine kitap alıntılarını, Çanakkale'den Filistin Cephesine en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Liman von Sanders’in raporundan - Yıl 1915
"Hali hazırda Türk ordusunda 300.000 asker kaçağı vardır. Bu kaçaklar, düşman safına geçen kimseler değildir; bunların büyük çoğunluğu, geriye, yani öz yurduna gidenlerdir; bunlar memlekette eşkıyalık yapıyorlar, yağma ediyorlar ve memleketi güvensiz bir hale koyuyorlar... Türk askeri, bilhassa Anadolulular, çok üstün bir vasıftadırlar. Bu askerlerle, iyi bakım ve iyi yedirip-içirme, esaslı talim ve terbiye, sakin ve emin kumanda ile en büyük başarılar elde edilebilir. Araplardan da büyük bir kısmında, bunların hizmetlerinin başında sert fakat adil muamele tatbik edilmek şartı ile, kullanılabilecek iyi asker yetiştirmek mümkündür. Türk Ordusunun birçok kısmında harp kudretinin düşmesindeki başlıca sebep, Türk Başkumandanlığınca tatbik edilen yersiz (yanlış) tedbirlerden ileri gelmiştir. Takriben iki yıldan beri kıtalardan büyük bir kısmına gerekli talim ve terbiye için zaman verilmemiştir."
Dünya değişmedi. Hala öyle...
"Dünya değişiyor. Fakat benim size anlatacağım zaman diliminde, dünya en önemli vasıfları insan hayatını hiçe sayarak hırsları için başkalarını kurban etmek olan küçük adamların etrafta gezinip duran gölgeleri tarafından yönetiliyordu."
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Yok canım! Nasıl olur?
"İttihat ve Terakki diktasının uyguladığı politikalar sonucunda bir zamanlar “kahraman” olan insanların bir anda kolaylıkla “hain” olabileceğini söylediğimi hatırlıyorum."
"Cihad-ı Ekber ilanıyla ilgili haberleri duyan ve o günlerde Beylerbeyi Sarayı’nda olup biteni yakından takip eden devrik Sultan II. Abdülhamid’in şaşkınlığını kızı Ayşe Osmanoğlu’nun anılarından okuyoruz: Cihat ilan olununca babam büsbütün şaşırmış ve “Cihadın kendisi değil, fakat ismi bizim elimizde bir silahtı. Ben bazen sefirleri tehdit etmek istediğim vakit, ‘Bir İslam halifesinin iki dudağı arasında bir kelime vardır. Allah bunu çıkartmasın!’ derdim. Cihad bizim için ismi olup da cismi olmayan bir kuvvetti. Bunun altından nasıl çıkacaklar, İngiltere buna aldanacak mı?” diyerek teessürlerini bildirmiş."
"Mondros Mütarekesi sonrasında, Enver Paşa taraftarı olan bazı eski İttihatçılar, Bakü’de üslenmişler ve 1920 yılında Türkiye Komünist Fırkası isimli partiyi kurmuşlardı."
Atatürk'ün gözünden Enver Paşa
"Yarbay Mustafa Kemal Bey’den sadece iki yıl önce Harp Akademisi’ni bitiren Yarbay Enver Bey, Babıali baskını sonrasında İttihat ve Terakki’nin siyasi desteğini arkasına alarak 33 yaşında Harbiye Nazırı, Başkumandan Vekili ve Genelkurmay Başkanı olmuştur. Bu görevlere atandıktan kısa bir süre sonra, Sultan Mehmet Reşat’ın yeğeni Naciye Sultan’la evlenerek Osmanlı ailesine damat olmuştur. Atatürk’ün Enver Paşa’nın askerî yetenekleri konusundaki görüşleri Liman Paşa’nın bahsettiği yönetim zaafını açıkça ortaya koymaktadır: “[Enver] hesapsızdır, fikir ve kararların nasıl tatbik edileceğini düşünmeyi teferruat sayar; askerlikte genel bakımdan bilgisizdir, çünkü tabur, alay vs... gibi birliklere sıra ile komuta etmeden, en çok Makedonya ile Bingazi’de çete ve aşiret vuruşmalarında bulunduktan sonra sırf siyasal destekle en yüksek makamlara erişmiştir... Bu yüzden Enver, bir tümen veya bir kolorduya herhangi bir hareketi emrettiği vakit, o hareketin yapılabilmesi ve beslenebilmesi için nelerin gerektiğini hiç düşünmezdi ve bu emirleri adeta bir çavuşa 40-50 kişi ile bir tepeyi tutması emrini verir gibi verirdi. Sarıkamış yıkımı bu biçim kıt anlayıştan doğmuştur.”
36 öğeden 31 ile 36 arasındakiler gösteriliyor.