Ölümün Gölgesi

Canavar Peşinde 28 : Buzul Savaşçısı Koldo

Adam Blade

En Eski Canavar Peşinde 28 : Buzul Savaşçısı Koldo Gönderileri

En Eski Canavar Peşinde 28 : Buzul Savaşçısı Koldo kitaplarını, en eski Canavar Peşinde 28 : Buzul Savaşçısı Koldo sözleri ve alıntılarını, en eski Canavar Peşinde 28 : Buzul Savaşçısı Koldo yazarlarını, en eski Canavar Peşinde 28 : Buzul Savaşçısı Koldo yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Görevler öncekilerden çok daha zordu ve Rok’la çarpışmak bütün gücünü tüketmişti. Krabb’m dev kıskaçlarından biri onu yaraladığından beri Tom’un elindeki acı bir türlü geçmiyordu. Damarlarında dolaşan zehir yüzünden sağ elini kullanamıyor, dizginleri sol eliyle idare etmeye çalışıyordu. Fakat Elenna bunu fark etmesin diye uğraşmak daha yorucuydu. Onun endişelenmesini istemiyorum, dedi içinden Tom. Gwildor’daki görevlerinin ancak yarısına gelmişlerdi ve Velmal’in lanetinden kurtarmaları gereken üç Canavar daha vardı.
Beyaz Balina YayınlarıKitabı okudu
Tom tılsımın arkasını çevirince Gwildor’un kuzeyine uzanan iki yol olduğunu gördü. Kuzey toprakları karla kaplıydı ve dört bir yanında donmuş göller bulunuyordu. Yollardan birinin ucunda, insana benzer bir şekil vardı. Şekle daha yakından göz atan Tom adamın kol ve bacaklarının et ve kemikten değil, buzdan olduğunu fark etti. Hemen altında ürkütücü harflerle Koldo yazıyordu. Diğer yol ise daha yakında sonlanıyordu. Yolun bittiği yerde bir terazi resmi vardı. Tom, ilk önce teraziye ulaşmaları gerektiğini biliyordu. Çünkü daha önceki görevlerinde Canavarları ancak, tılsımın işaret ettiği büyülü ödüller sayesinde yenebilmişlerdi.
Beyaz Balina YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ormanın ucuna vardıklarında Tom terden sırılsıklam olmuştu. Onları karşılayan buz gibi rüzgâr nefesini kesti. Buzlu Ovalar, soluk ve mavi-beyaz renkleriyle önlerinde göz alabildiğine uzanıyordu. Karların arasından görünen ufak, yeşil bölgeler okyanustaki birer adayı andırıyordu. Yerden göğe yükselen buzdan kuleler rüzgârla yontulmuş, değişik şekillere girmişlerdi. Ufuk çizgisinin görünmediği bu topraklarda yeryüzü ile gökyüzü bir olmuştu. “Muhteşem!” dedi gözleri hayranlıkla açılan Elenna. Evet, muhteşem, diye düşündü Tom. Ama bir o kadar da ölümcül.
Beyaz Balina YayınlarıKitabı okudu
“Şuraya bak!” dedi heyecanla. Elenna “Terazi!” diye haykırdı. Terazi, mağaranın diğer ucundaki bir oyuğun içinde parıl parıl parlıyordu. Tavandaki çatlaklardan içeri sızan ışık, pirinçten yapılmış kefelerinden yansıyordu. “Freya’nın ödülüne ulaşmak zorundayız!” diye haykırdı Tom.
Beyaz Balina YayınlarıKitabı okudu
“Umalım da bu terazi işimize yarasın,” dedi Tom. Teraziyi, Freya’nın diğer ödüllerinin bulunduğu çantaya yerleştirdi. Ayının son bir kez daha kükrediğini duyunca ürperdi. Buzlu ovalara bir kez daha bakıp “Velmal’in yaratıkları her yerde,” dedi. “Ve henüz Görevin yarısındayız.” Onları neyin beklediğini kim bilebilirdi?
Beyaz Balina YayınlarıKitabı okudu
Tom’un elindeki kılıcı görünce gözleri kocaman açılan çocuk Tom’un yüzünü dikkatle inceledi. “Sen osun, değil mi?” dedi gözlerini onunkilerden ayırmadan. Tom ve Elenna çocuğa kaygıyla bakıyorlardı. “Ben... kimim?” Çocuk gülümsedi. “Gwildor’un oğlusun işte... Hani kehanette bahsedilen: Büyülü ödül, hak eden kişiye, Cesareti zaten ortada diye, Gwildor’un Oğlu, büyüdü doğuda, Gelecek Canavarları kurtarmaya. Her yerde senden bahsediliyor.”
Beyaz Balina YayınlarıKitabı okudu
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.