Candide
VoltaireCandide Gönderileri
Candide kitaplarını, Candide sözleri ve alıntılarını, Candide yazarlarını, Candide yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bu bir alıntı değil.
Kitabı henüz bitirmedim. Dolayısıyla inceleme yazmaya başlamıyorum şimdiden ama belirtmek isterim kitap o kadar enfes ki arkadaşlar şöyle ki hikayesinden ziyade etkileyen anlatmak istenen olayların anlatım biçimi yani nasıl desem, alıntılar paylaşacağım ama şöyle, hayata ve insanlığa olan sorguyu muazzam işleyen nadir kitaplardan biri desem gram abartı olmaz. Ya da, ince düşünen insan incinir desem. Birde bir sorgu, Kişilik değişir mi? Her şartta "sağlam" bir kişilik stabiliyet gösterir (genel istisnai meseleler haricinde) bakacaz ya, gidişata göre. İnceleme gelecek.
İnsanoglu
"Kurt olarak doğmadıkları halde kurt olmuşlar; Tanrı onlara ne yirmi dörtlük top ne de süngü verdi fakat onlar yine birbirini yok etmek için süngüler, toplar yaptılar."
"Aşk insanları sağaltan, evreni koruyan, tüm hassas bütün varlıkların ruhu, tatlı aşk."
“You see, my dear friend, how perishable the riches of this world are; there is nothing solid but virtue.”
Sayfa 77Kitabı okudu
The villainy of mankind presented itself to his mind in all its deformity, and his soul was a prey to the most gloomy ideas.
Sayfa 80Kitabı okudu
We are generally apt to judge of things when we have not seen the world.
Sayfa 46Kitabı okudu
“If this is the best of all possible worlds, what are the others?”
Sayfa 31Kitabı okudu
Free will is consistent with absolute necessity; for it was necessary we should be free…
Sayfa 29Kitabı okudu
"it was love; love, the comfort of the human species; love, the preserver of the universe; the soul of all sensible beings; love! tender love!"
Sayfa 24Kitabı okudu
“It is demonstrable,” said he, “that things cannot be otherwise than as they are; for as all things have been created for some end, they must necessarily be created for the best end...
Sayfa 12Kitabı okudu
Belki yüz kez kendimi öldürmek istedim. Ama yaşamı hâlâ seviyordum. Bu gülünç zayıflığımız belki en vazgeçilmez düşkünlüklerimizden biridir. Çünkü her zaman yere çalmak istediğimiz bir yükü, sürekli taşımaya çalışmaktan, varlığımızdan dehşete düştüğümüz halde, ona bağlanmaktan, kısacası bizi kemiren yılanı kalbimizi yiyinceye kadar okşamaktan daha budalaca bir şey olur mu?
İnsanlar da doğayı biraz bozmuş olmalılar. Çünkü insanlar kurt olmadıkları halde kurt olmuşlar. Tanrı onlara ne yirmi dörtlük top, ne de süngü verdi. Oysa onlar, birbirlerini yok etmek için süngüler, toplar yaptılar.