Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hz. Fatıma

Canfeda

Sibel Eraslan

En Eski Canfeda Sözleri ve Alıntıları

En Eski Canfeda sözleri ve alıntılarını, en eski Canfeda kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nergis Han Meseli
"Dünyanın zanlarina benim gibi kör olmazsan Sırat Köprüsü'nü geçemezsin Ağam" demişti Necefli Bilge... "Tevekkül ve rıza olmazsa, bu hanın ardındaki Kapı'da bekler durursun, oyalanır kalırsın, zannı bırak da Türbe tarafına geçiver, ört gözünü dünyaya, aç kalbini bekaya..."
Sayfa 18 - Timaş Yayınları, 3. BaskıKitabı yarım bıraktı
Nergis Han Meseli
Mekke ve Medine'den sonraki tüm yolları kâinatın, Kerbela'ya çıkıp dayanmaz mıydı?
Sayfa 19 - Timaş Yayınları, 3. Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
Reklam
Nergis Han Meseli
"Kader de oğul, kader de şuna... Yolun hakikati, kaderde gizlidir. Yolcu yola ilhak olur. Kiminin yolu şerefe, kiminin yolu ihanete çıkar. İş ki, imanda sebat edesin, tıpkı Kerbela türbesinin Şahı İmam Hüseyin gibi..."
Sayfa 22 - Timaş Yayınları, 3. Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
Nergis Han Meseli
Çevrelerini kuşatmış sırtlanlar ordusuna öyle yüksek sedayla haykırmıştı ki İmam Hüseyin, bazı köksüzleri korkudan binitlerinden düşürecek kadar: " Ben Hüseyn bin Muhammed'im, Peygamberimiz Muhammed Mustafa'nın torunu. Annem Fatıma binti Muhammed'dir. Babamsa İmam Ali keremallahü veche..."
Sayfa 27 - Timaş Yayınları, 3. Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
Nergis Han Meseli
Ahh! Ahh! Hüseyn, Hüseyn! Yedi kat gökler, şayet Rabbü Teâlâ tutmasa, kederlerinden çatlayıp parçalanacaklardı o anda... O anın içinde paramparça oldu zaman... Tuzla buz oldu tüm mümkünler aynası... Melekler ah ü zar ile ağladı... Denizler, gözyaşından mürekkep... Dağlar, kederden taş kesildi... İnlerinde ejderhalar bile hüzünle paralandı... Kuşların kanatları yandı acıdan... Denizler âlemi kana boyandı, nehirler matem giysisiyle donandı... Kâinatın şahı Hüseyn, Sidretü'l Münteha'ya dayandı... Aşk-ı ilahiye kendini feda eyledi... Fena âleminden, Beka âlemine geçti...
Sayfa 29 - Timaş Yayınları, 3. Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
Nergis Han Meseli
Mahu muharremdir asuman ağlar bugün Cemi insan matemdir dil suzan ağlar bugün Öyle bir tufan-ı ekber koptu ki Kerbela çölünde Ah u feryat eder arş-ı rahman ağlar bugün Yer gök oynadı yerinden güneş dahi kan ağlar Yıldızlar, semavat, mah-ı taban ağlar bugün Melekler feryat eder ins ü cinni cem-i mahlûk Ateş aşkınla yanar her muhibban ağlar bugün Nebiler veliler matemin tuttu on sekiz bin âlem dahi Ciğerpare Ehl-i Beyt'in ol gariban ağlar bugün Yüzün değişti cennet ab u Kevser akmıyor Karalar giyindi bülbül ü gülistan ağlar bugün Huriler safına durdu Fatma Ana yasın çeker Ümmü Külsüm Siddi Zeyneb ol şahruban ağlar bugün
Sayfa 31 - Timaş Yayınları, 3. Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
Reklam
Gece Kokusu Meseli
"Fatma Zehra Annnemiz, çocukların dört yaşından dört ay ve dört gün almalarından itibaren, onlara okuma yazma öğretmek gerektiğini tembihlerdi çevresine. Biz de onun bu sünnetini ihya edelim Hüsrev Bey, ne dersiniz?" demişti Nergis Han'a ilk vardığı gece...
Sayfa 35 - Timaş Yayınları, 3. Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
Gece Kokusu Meseli
"Demek, Üveys-el Karani'nin mübarek hırkasının hadimlerindensiniz genç adam. Allah kabul etsin, ne güzel bir hatıraya hizmet etmişsiniz... Bakayım gözlerinize... Orada Zehra'yı gören gözlerden izler vardır muhakkak."
Sayfa 37 - Timaş Yayınları, 3. Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
Gece Kokusu Meseli
Alevle fitil birbirinden ayrılır mı hiç? Fahr-i Kâinat Efendimiz nereye gitse, peşi sıra onu takip ederdi küçük torunları Hasan ile Hüseyin... Resulullah (sav) bir gün Cebrail (as) ile hasbıhal ederken, odaya girivermişti körpeler. Hz. Cebrail, Efendimize mülâki olduklarında, ashabın en güzel yüzlüsü Hz. Dıhye'nin simasıyla yanaşırdı huzura. Hasan ile Hüseyin, Cebrail'i çok sevdikleri Dıhye zannettikleri için koşup sarılmışlar, ellerini ceplerine sokup sağına soluna bakmaya başlamışlardı.
Sayfa 37 - Timaş Yayınları, 3.Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
Zühre Yıldızı'nın Meseli
Bulutlar gelir bulutlar gider, kuşlar konar kuşlar göçer, insanlar varır insanlar döner, zamansa unutkanlık veren bir şerbet gibi içtikçe içilirdi bu diyarda. Zaman eğrilir bükülür, kalp imbiklerinden geçerek vakit olup çıkardı.
Sayfa 43 - Timaş Yayınları, 3. Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
Reklam
Zühre Yıldızı'nın Meseli
Görmek ayrı, görüş ayrı şeydir Abbasım. Bak sana misal vereyim: Altı çift kartal, bir sabah vakti heybetli kanatlarını çırpıp havalanmışlar. Garp yönüne bakanlar, 'kuşlar uçtu' demişler; şark yönünü görenlerse 'kartallar buradadır, hepimiz göklerin altındayız ' demişler... Basiret sahibiysen şayet, yani görüş ehliysen, gözünle bakmaya ne hacet! Senin göklerde saydığın takımyıldızlar, kaç vakittir benim kalbimde yanar bilir misin?
Sayfa 44 - Timaş Yayınları, 3. Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
Zühre Yıldızı'nın Meseli
Bu şiir çöl yolcusuna ögüttür. Güneş ve gündüz; Fahr-i Kâinat, Seyyidel Mürselin Hz. Muhammed (sav) Efendimizin rumuzudur. Güneşten sonra Ay doğacaktır. Kamer ise Emirel Mü'minin keremallahü veche Hz. Ali'dir. Ay battıktan sonra doğan Güzeller Güzeli Zühre yıldızı da Azra-i Betül, Zekiye-i Merziye, Hz. Fatıma Zehra'dır. Zühre yıldızından sonra ise Sitare-i Fırkateyn doğar. Fırkateyn yıldızlarıysa Reyhan-ı Cennet, İzzet-i Haseneyn, Şimal ve Cenup Kutupları Hz. Hasen ile Hz. Hüseyn'i temsil eder... Bunlar arka arkaya doğarak, çöl yolcusuna rehber olurlar. Böylece gece, seher vaktine kavuşur, Güneş yeniden doğar ve çöl yolcusu hiçbir zaman yalnız kalmaz, yolunu kaybetmez... Çöl yolcusu gibiyiz hepimiz hayatta, rehberlerimiz ise yollarımızı aydınlatmaktadır, der bu şiir...
Sayfa 45 - Timaş Yayınları, 3. Baskı, 2014Kitabı yarım bıraktı
831 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.