En Eski Canfeda Sözleri ve Alıntıları
En Eski Canfeda sözleri ve alıntılarını, en eski Canfeda kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yollar ve kaderler var. Bazen bile bile çıkarız, ama aslen felektir bizi çıkaran yollara...
Zehra'nın sanatıdır ebelik. Ebelerin ellerini yabana atma sakın, bu ellerle bağlarız biz gökleri yerlere. İlahi sırrın göbeğini kesen de biz, bağlayan da biz... Berzah âlemlerinden dünya âlemlerine geçen kapıyı tutar ebelerin elleri... Bir de teneşirciler vardır ki onlar da diğer kapısını tutar âlemlerin. Ben teneşircilere de ebe derim, ötedeki ebedi hayata doğurturlar kişileri. Lakin bize saadet, onlara ise elem elbisesi düşmüştür. Ebelik, oğulcuğum, büyük sanattır, büyük! Şu başımızda doğmuş Zühre Yıldızı da şahittir ki doğum ve batım, ardı ardına devam eder. Batmayana ve Hiç Batmayacak Olan'a selam olsun!
Matemle hayat da böyledir oğul! Matemi sadakatle tutmasaydık hayatta kalamazdık, hayatta kaldığımız için de matemi sürdür. mekteyiz. Matemle hatıra, hafizaya dönüşür, hafızanın donmaması için de hatıraların hep yâd edilmesi gerekir. Matemin batıni hakikati hakkında fikredip yas tutanları hakir görmeyesin. Bizlerin bu garip hali hep aşktandır ey oğul! Bu yüzden yolumuz teklifyolu değil, sakınma, kaçınma, ifrat yoludur. Yas tutanlar, kendilerini aşkın zincirlerine bile isteye vurup bağlanmışlardır, Siz ise yol ehlisiniz, şimdi serbestsiniz.
İşte böyle büyürüz Abbasım. Böyle doğup kederlerin içine, böyle bin kere sevip bin kere ayrılarak büyürüz. İnsan olmak bu yüzden zordur. Kalbine güven genç adam; kalplerin mimarı, onu uçsuz bucaksız yaratmıştır. Sevdikçe bölünüp daralmaz gönül, tam aksine sevdikçe genişler, sevdikçe sınırlarını aşarsın gönül ülkesinin...
Zemzem'den bir avuç içen müminin, dünyalık hiçbir derdi, tasası, hüznü kalmaz, bilir ve öğrenir ki çölün bağrından suyu fışkırtan Rabbin her işinde kolaylık ve rahmet vardır. İşte bu kuyu, ayrılıkları bitiren, vuslatları olduran, harikaların taştığı bir ikram kuyusudur
Dokunmak ve değmek kadar zorlu bir başka duyu daha yoktur kâinatta. Dokunarak bozacakların, dokunarak düzelteceklerinden çoktur çünkü. Mademki dünyaya gelmen murat edilmiş, o halde hazırlıklı ol ki acı sana cidden değecektir. Doğduğun anda maruz kalırsın her türlü dokunuşa. Dikkat et ki doğan her
bebek ağlar... Dünya dokunur çünkü insana.
Vaktin oğlu deriz ona. Var mısın bu yola? Kanadım yandı diye ağlamak yok ama...
Yeryüzünde ne varsa göklerde de onun karşılığı durur evlat.
Ama artık o kadar çok dünya günü geçmişti ki İmam Hüseyin'in şahadeti üzerinden... Yas tutmak için mi hayattaydılar, yoksa hayatta kaldıkları için mi yas tutuyorlardı, çoktan bırakmışlardı bu soruları. Kerbela'da yas hayat, hayat da yastı, yüzlerce yıldır birikmiş bir deniz gibi...
Sayfa 18Kitabı yarım bıraktı