Ocağın üstündeki rafta yanan zeytinyağı kandilinin soluk ışığında ayak ve ucunda duran yüzü yabancı gibi değildi ama kim olduğunu çıkaramadı . Başında yerleşik bir ağrı vardı. "Çeteler. Sonunda basildik işte. Aptal gibi fırladım dışarı; tüfeği alıp bekmeliydim. Bağa cikmayalim bu yaz: her gün gider geliriz; geceleri köyde kalalım" deyip durduydu Fatma. Dinlemedim.
.