Çatal Yürek
Leigh BardugoÇatal Yürek Gönderileri
Çatal Yürek kitaplarını, Çatal Yürek sözleri ve alıntılarını, Çatal Yürek yazarlarını, Çatal Yürek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu ifadeden hiç hoşlanmazdı, 'yontulmamış elmas'. Işığın içeri girmesini sağlayana kadar sizi tekrar tekrar kesecekleri anlamına geliyordu.
Sayfa 263
Sevmenin sorunu buydu. Bir kez sevdikten sonra geri almak zordu, bedeli ne kadar ağır olursa olsun.
Sır ol ve neşelen, çünkü bilinen her şey içinde en zor olan budur.
Elini uzattı, tıpkı bir zamanlar Helli'ye yaptığı gibi, sayısız ruha yaptığı gibi, Darlington'ın ona tekrar tekrar yaptığı gibi.
"Haydi gel," diye fısıldadı.
Darlington taşı bıraktı. Ruhu altın bir ışık gibi Alex'in içine aktı. Taze yaprak yeşili. Şafak aydınlığı. Çello yayının tatlı titreşimi. Çeliğin çelik üzerinde çınlayan muzaffer sesi. Alex'in vücudu beyaz, yakıcı, kör edici bir aleve dönüştü.
Sayfa 408Kitabı okudu
Borçlarınızı ödemek için kime borçlu olduğunuzu bilmeniz gerekirdi. Kimin için savaşa girmek istediğinize ve kime sizin için savaşacağına güveneceğinize karar vermeniz gerekirdi. Bu dünyada sadece bunlar vardı. Kahramanlar ya da kötü adamlar yoktu, sadece uğruna dalgalara göğüs gereceğiniz ya da boğulmasına izin vereceğiniz insanlar vardı.
Sayfa 376Kitabı okudu
Darlington'ın ruhunu ellerinde tutmuştu, içinde çellonun ağır, uykulu notalarını, uçan kuşların hızlı, coşkulu kanat çırpışlarını hissetmişti.
Sayfa 321Kitabı okudu
It was one thing to hurl yourself headfirst into the dark. It was another to feel like someone had deliberately turned off the lights.
She’d never liked that phrase, diamond in the rough. All that meant was they had to cut you again and again to let the light in.
Sayfa 246Kitabı okudu
It was one thing to hurl yourself headfirst into the dark. It was another to feel like someone had deliberately turned off the lights.
Sayfa 126Kitabı okudu
Mira had been a crap mother, too caught up in her own storms to be any kind of an anchor. For a while Alex had hated her, and some part of her still did. She hadn’t been born with her mother’s gift for forgiving or forgetting. She didn’t have Mira’s sunshine hair and soft blue eyes, her love for peace, her bookshelves lined with ways to be kinder, more empathetic, a gentler being in the world, a force for good. The awful truth was that if she could have stopped loving her mother, she would have. She would have let Eitan make his threats and stayed away forever. But she couldn’t shake the habit of loving Mira, and she couldn’t untangle the longing she felt for the mother she might have had from the desire to protect the one she did have.
Sayfa 85 - Alex, on her mother MiraKitabı okudu
"Gerçekten yalnız bir çocuktum. Popüler olmamanın avantajı, çok daha fazla okuma yapmanızdır.”