Çatı Katı
Nihan KayaEn Eski Çatı Katı Gönderileri
En Eski Çatı Katı kitaplarını, en eski Çatı Katı sözleri ve alıntılarını, en eski Çatı Katı yazarlarını, en eski Çatı Katı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öyle bir çağda yaşıyorduk ki aramızda tenlerimizden daha kalın duvarlar vardı.
Sayfa 40 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Sen hep, küçük kızların ip atladığı sokağa bakan tozlu camları silerken, seni bir gün bu dar hayattan kurtaracak beyaz duvaklı hülyalar kuracaksın, Gülbike. Omzundaki ağır yükün başka pencere pervazlarında sana ait olacağını sanarak teselli bulacaksın. Yüklendiğin hayatların tercihin değil, sana anneannelerin bıraktığı eski bir miras olduğunu düşünmeyeceksin bile. Değişenin yalnızca başka fayans taşları, başka parkeler olduğunu hiç anlamayacaksın. Bir gün geriye bakıp arkanda yalnızca temiz havlular, ütülü çamaşırlar, yıkanmış bulaşıklar gördüğünde, bu hayat senin mi, yoksa başkalarının mı; cevaplayamayacaksın.
Sayfa 23 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Seninle kitaplarımızı çimenler üstünde karıştırdığımız günleri ne yapsam bulamıyorum.
Sayfa 27 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Gördüklerimiz, gerçekleri çepeçevre kuşatan perdenin bize ulaşan yalancı yansımasında başka bir şey değil. Bu perdenin arkasında koskoca bir dünyanın dönüp dolaştığını çoğu zaman fark etmiyoruz bile. Onun bize bakan sahte yüzüne sorgusuz sualsiz inanmakla yetinmeyi nedense daha kolay buluyoruz.
Sayfa 37Kitabı okudu
Kendi içimizde bizden öte bir biz olduğunu bilirdik, ama bir başkasının teninden ötesine dokunabileceğimize inanamazdık. Yürürken birbirimize çarpardık, ama konuşmazdık. Her sabah aynı durakta bekleyip aynı otobüse binerdik, ama hangimizin nereye gittiğini bilmezdik. Her biri kendi içinde yaşadığı halde hepsi aynı çoban tarafından güdülen, kalabalık bir koyun sürüsü gibiydik.
Halbuki hepimiz aynı merhametten yaratılmış, bilerek biraraya konmuştuk. Hepimizin kalbi aynı zaaflar, aynı endişeler, aynı emellerle çarpıyordu. O zaman, her ikimiz de insandık da, niçin birbirimize ulaşamadık?
Sayfa 40 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
... biz niçin bu bir kısım insanların kalplerine inmeye çalışmak yerine onları acımasızca eleştirmeyi tercih ettik?
Sayfa 51 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Bir insanın nasıl bir maddeden yapıldığını ona dokunmadan kim anlayabilir?
Sayfa 49 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Evimiz küçük, ama dünya çok büyüktü baba. O dünyada her gün, aklıma sığmayan türlü olay dönerdi. Gördüğüm herkesi bir bir çevirip "Nasıl her şeyi bu kadar olağan karşılar gibi, sapasağlam durabiliyorsunuz?" diye sormak isterdim; "Nasıl, nasıl oluyor da her şeyi biliyormuş gibi hep bu kadar sakin, bu kadar rahat kalabiliyorsunuz; ortada hiçbir sorun yokmuş gibi görünebiliyorsunuz? Hiç mi endişelenmezsiniz, kafanızın karıştığı anlar hiç mi yoktur; biraz olsun gösterin."
Sayfa 79 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
- Biliyor musun Sezai, dedi. Bazen bu uzak ışıklar, belli belirsiz aydınlıklar arasında hep beni çağıran bir şeyler varmış gibi hissediyorum. İçimdeki ses bulunduğum yere ait olmadığımı, vatanımın çok başka bir yerde yaşadığımı söylüyor. Ama oraya nasıl, nereden gidilir, hiç bilemiyorum.
Sayfa 123 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu