Söylediğinin doğruluğundan bir saniye bile şüphe etmedim.Kesinlikle haklıydı.Hatta son derece açıktı.Ama zaten bir bulmacanın çözümü ortaya çıktıktan sonra hep böyle gelmez mi insana?
Bütün aşklar küllenir, bütün babalar ölür, bütün hikayeler biter. Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür.
''Bana bu gece bir hikaye anlatır mısın? Eskiden olduğu gibi.''
''Elbette.'' Ceketini çıkarıp yanıma kıvrıldı babam.''Sana eğlenceli bir masal anlatayım öyleyse.''
''Hayır.Hüzünlü bir hikaye anlat bana.''
''Hüzünlü mü? Niye ki?''
''Babacığım,'' dedim.''Sen de biliyorsun, vakit mutlu hikayeler için çok geç.''
Pazarlığa açık değilse ruhum, Şeytan beş para vermeyeceğindendir; çünkü ben Alper Kamu, gösterişli bir yalan, insanlığın kara yazgısına vurulmuş lanetli bir mühürden başka bir şey değilim.
'' Hayatım boyunca bundan daha korkunç bir şey duyabilecek miydim acaba? Muhtemelen, evet. Çünkü ne zaman, tamam artık, bundan fazlası olamaz desem beni daha fazla dehşete düşürmenin yolunu buluyordu insan denen bu garip canlı. ''