Cennet Yolu

John Steinbeck

Cennet Yolu Gönderileri

Cennet Yolu kitaplarını, Cennet Yolu sözleri ve alıntılarını, Cennet Yolu yazarlarını, Cennet Yolu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bence bu dünyada bir tek hikâye vardır, bir tek... ve bu bize korku verir, ilham verir, öyle ki biz bitmez-tükenmez bir masal içinde düşünceden düşünceye, hayretten hayrete sürüklenir gideriz. İnsan denen mahluk hayatında, düşüncelerinde, ihtiyaç ve ihtiraslarında, cimrilik ve insafsızlıklarında, onun gibi iylik ve cömerliliklerinde de iyiyle kötünün ağı içinde çırpınıp durur.
Sayfa 397 - Türkiye Yayınevi 1955 BaskısıKitabı okudu
"Baba," dedi, "affet beni. Elimde değil. Sen beni olduğumdan üstün gördün. Yanılmışsın. Beni severdin, benimle göğsün kabarırdı; buna layık olabilmeyi nekadar isterdim! Sen olsan belki birçaresini bulurdun ama, ben bulamıyorum.
Sayfa 394 - Türkiye Yayınevi 1955 BaskısıKitabı okudu
Reklam
"Allahım," diyordu. "N'olur beni de Aron gibi yap! Aşağılık bir insan yapma. Öyle olmak istemiyorum. Herkes beni sevsin, nem varsa veririm. Bir şeyim yoksa, ne yapar yapar bulurum. Aşağılık bir insan olmak istemiyorum. Tek başına kalmış bir insan olmak istemiyorum. Peygamberin bâşı için, âmin." Gözlerinden yanaklarına ağır ağır sıcak yaşlar iniyordu. Bütün vücudu gerilmiş, hıçkırmamak, solumamak için kendisini tutuyordu.
Sayfa 365 - Türkiye Yayınevi 1955 BaskısıKitabı okudu
İki kardeş arasındaki farkı belki en iyi şöyle tarif edebiliriz: Aron; karınca yuvasına rastlasa yüzükoyun yatar, karıncaların hayatındaki girift noktaları çözmeye çalışır, kimisinin yiyecek, kimisinin beyaz beyaz yumurta taşımasını, karşı karşıya gelen iki karıncanın boynuzlarını birbirine vererek konuşmasını uzun uzun seyrederdi. Topraktaki bu hayata dalar gider, saatlerce orada öyle kalabilirdi. Halbuki Cal; aynı karınca yuvasına rastlasa, bir tekme vurup dağıtır, bu felaket karşısında teláşa düşen karıncaları seyrederdi. Aron içinde yaşadığı dünyadan memnundu, Cal onu değiştirmeden edemezdi,
Sayfa 338 - Türkiye Yayınevi 1955 BaskısıKitabı okudu
Zenginse tembel sayılmazdı. Yalnız fakirler tembel olurdu. Tıpkı, fakirlerin cahil olmaları gibi. Birşey bilmiyen zengin adama sadece şımarık, yahut müstakil ruhlu derlerdi.
Sayfa 331 - Türkiye Yayınevi 1955 BaskısıKitabı okudu
Bir kitapçı dükkânı açmak istiyorum. Arkadaki bir odada yatar kakarım, günlerim konuşmalarla, münakaşalarla geçer. İşte en nihayet bu dükkânı açmak niyetindeyim. Orada ölmek isterdim.
Sayfa 319 - Türkiye Yayınevi 1955 BaskısıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.