(Serinin üçüncü kitabı nezdinde Çeri 1 ve Çeri 2 hakkındaki incelemelerimi kapsar.)
Ben bir edebiyatçı değilim, yazar da değilim. Satırlarımı bir okuyucu gözünden yazdığımı belirterek incelememe başlamak istiyorum. İlk kitabı elime aldığımda ki heyecanım serinin ikinci ve üçüncü kitabında da aynen devam ediyordu. Bu tarz kitapların okunup bir yana konulacak kitaplar olmadığını düşünüyorum. İlk kitabı bitirdiğim ve ikinci kitabı beklediğim zamanlarda derin araştırmalar içerisine girmiştim. Kitabın sürükleyiciliği ve okurun araştırması bu kitaptan en büyük faydayı almamı sağladı. Sizin de bu şekilde seriyi bitirmenizi öneriyorum. Kitabın üslubu şahsım adına gerçekten güzeldi. Konunun ağırlığına uygun ve ağırlığı taşıyabilen bir üslup kullanılmış. Üçüncü kitapta daha fazla olmakla beraber sık sık kaynak belirtilmesi araştırmacı okur açısından gerçekten hoş bir detay olmuş. Kitabı okurken pek yazım hatası ile karşılaşmadım ama bunun için ne yazık ki hiç diyemiyorum. Verilen bilgilerin hiçbiri altı boş sırf yazılmak için bilgiler değil. Türk milleti uğruna nice feda olan canların neden feda olduğu, Türkiyenin neden bunca sorunla baş etmeye çalıştığını daha iyi anladığım, İslam'ın bizler için tek dayanak olduğu, turan ülkümüzün evvela gönüllerde kurulması gibi konular üçüncü kitapta ilgimi çeken alanlardan sadece bazıları. Siyasal tarih ve Türk tarihi eserlerini okumaya seven okurları bu kitabı da okumaları için davet ediyorum. Eminim ki bu davetim olumlu bir geri dönüşü olacak. Selametle ️
Gökhan Çayırlı Gökhan bey yine döktürmüş. Özellikle Nuri Demirağ ve Mustafa Güzelgöz’ün kısa hayatı mükemmeldi
Kesinlikle okuyun arkadaşlar mümkünse çeri 1 den başlayarak okuyun.