Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ceza Kolonisinde ve Diğer Öyküler

Franz Kafka

En Eski Ceza Kolonisinde ve Diğer Öyküler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ceza Kolonisinde ve Diğer Öyküler sözleri ve alıntılarını, en eski Ceza Kolonisinde ve Diğer Öyküler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ani gezinti
İnsanın akşamleyin evde kalmaya kesin kararını vermiş görünürken, hırkasını giymiş, akşam yemeğinden sonra aydınlık masanın başında oturur ve önüne filan işi ya da falan oyunu katıp bitirince her zamanki gibi uykuya yatmayı düşünürken, dışarıda sevimsiz, evde oturmayı gayet tabii kılan bir hava varsa, hele şimdi masanın başında, kalkıp gitmenin herkesin şaşırmasına neden olacağı kadar uzun bir zamandır oturuyorsa, zaten merdivenler de karanlık ve bina kapısı kilitlenmişse ve bütün bunlara rağmen ani bir huzursuzlukla kalkıyor, üstünü değişiyor, hemen sokak kıyafetlerini giymiş olarak çıkagelip gitmesi gerektiğini söylüyor ve kısa bir vedadan sonra bunu yapıyorsa, arkasında, daire kapısını vuruşundaki şiddetin derecesine uygun olarak az ya da çok bir kızgınlık bıraktığını zannediyor, kendini bu beklenmedik bir şekilde bahşettiği özgürlüğe olağanüstü bir canlılıkla cevap veren uzuvların sahibi olarak sokakta buluyorsa, bu tek bir karar ile içinde bütün karar verme kabiliyetinin toplanmış olduğunu hissediyor, her zaman verdiği önemden daha büyük bir önemle, en çabuk değişikliklere girişmeye ve katlanmaya ihtiyaçtan da çok gücü olduğunu görüyorsa ve böylece o uzun sokakları arşınlıyorsa - o zaman bu akşamlığına ailesinden tamamen ayrılmış olur, ki aile bir tarafa hiçliğe doğru kayıp giderken, kendisi sapasağlam, keskin çizgileriyle kapkara, kabalarına vura vura yükselerek gerçek görünüşüne ulaşır. Bütün bunları pekiştiren şeyse, insanın akşamın bu geç saatinde, nasıl olduğuna bakmak için bir arkadaşa uğramasıdır.
Sayfa 19 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Dua edenlerle konuşma" adlı öyküden
Çoğu zaman caddedeki insanlar düşüp ölüveriyorlar. O zaman dükkan sahipleri önü mallarla dolu kapılarını açıyorlar, çarpçabuk ölüyü alıp bir eve götürüyorlar, sonra dönüyorlar, dudaklarında ve gözlerinde bir gülümseme, başlıyorlar konuşmaya: 'İyi günler-gökyüzü soluk-ben bir sürü eşarp satıyorum- ah evet, savaş.' Eve fırlıyorum, defalarca elimi kaldırdıktan sonra sonunda kapıcının penceresini tıklatıyorum. 'Sayın Bay,' diyorum samimi bir şekilde, 'biraz önce buraya ölü birini getirdiler, gösterin bana onu lütfen.' Adam kararsız bir şekilde olmaz anlamında başını iki yana sallarken ben kesin bir tavırla 'Sayın bay, ben sivil polisim. Bana derhal ölüyü gösterin,' diyorum. 'Ölüyü mü?' diye soruyor neredeyse hakarete uğramış gibi. 'Hayır, burada ölü falan yok. Burası saygın bir evdir.' Ben selam verip gidiyorum.
Reklam
Dua Edenlerle Konuşma
""Sinirlenmeyin, sizi ilgilendirmeyen şeylere niye sinirleniyorsunuz ki?...""
Sayfa 6
Şosedeki Çocuklar
""Oradaki insanlar, düşünsenize, hiç uyumuyorlar!" "Neden uyumuyorlar ki?" "Çünkü yorulmuyorlar." "Niye yorulmuyorlar?" "Deliler de ondan." "Deliler yorulmaz mı?" "Deliler nasıl yorulabilirler ki?""
Sayfa 22
İşadamı
""Uçun; şimdiye kadar hiç görmediğim kanatlarınız sizi köydeki bir vadiye taşısın ya da dilerseniz Paris'e götürsün.""
Sayfa 30
Evin Yolu
"Geçmişimle geleceğimi karıştırıyorum, fakat ikisini de mükemmel buluyorum. Birini diğerinden üstün görmüyorum..."
Sayfa 32
Reklam
Bir Açlık Sanatçısı
"...sözde parıltılı, tüm dünyada itibar gören bir hayat, fakat aslında hep hüzünlü, insanlar kendisini ciddiye almadığı için giderek daha hüzünlendiği bir hayat."
Sayfa 163
Akademi İçin Bir Rapor
"Ve ben öğrendim beyler. Ah, insan mecbur olunca öğreniyor; insan çıkış yolunu isterse öğreniyor; hiçbir şeye aldırmadan öğreniyor."
Sayfa 109
On Bir Oğul
"Dünya onun değerini anlamaktan uzak; onun kendine has esprisini anlamıyor."
Sayfa 93
İmparatorun Bir Haberi
"...önü bir açılsa uçacaktı ve sen çok geçmeden onun geldiğini, yumruklarının kapıda çıkardığı o muhteşem sesi duyacaktın"
Sayfa 88
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.