Çiçeklerin Meryem Anası

Mutlu dönemlerim hiçbir zaman pırıl pırıl bir mutlulukla yüklü olmadı; erincim de sözüm ona edebiyatçıların ya da dinbilimcilerin dedikleri gibi "göksel bir erinç" olmadı; iyi ki de olmadı; çünkü Tanrı'nın parmağının ucuyla gösterdiği, seçtiği biri olmak durumunda dehşetim de çok büyük olurdu.

Sayfa 53Kitabı okudu

Burak Beyhatun

Biraz, renkli düşleri andırarak, su üstünde yüzüyor gibi geliyordu bana bu yaşam, oysa ben o deliğimin içinde, bir kurtçuk misali, bir gece yaşamına yeniden başlıyordum ve kimi zaman uykuda ya da bir gölde ya da bir ana kucağındaymışım gibi ya da aynı zamanda bir böcekmişim gibi, yeryüzünün tinsel merkezinde yavaş yavaş battığımı sanıyordum.

Sayfa 53Kitabı okudu

Reklam

Burak Beyhatun

Bir anı bir başka anıyı kışkırtıp, onu ortaya çıkmaya zorluyor, yeraltında ve sonsuza dek burada gömülü olduğunu sandığım tüm bir yaşam yeniden yüzeye, havaya, o sıkıcı güneşe çıkıyor, bunlar, bir çürümüşlük kokusu veriyorlar güneşe; ben bu kokuya bayılıyorum.

Sayfa 52Kitabı okudu

Burak Beyhatun

Ayağa kalkıp, gördüğüm o garip düşün etkisinden tam olarak kurtulamadığım için tuvaletlere kadar titreye titreye gidiyorum; bu düşte kurbanımın beni bağışlamasını sağlayabildim. Dolayısıyla, boğazıma kadar dehşetin içine dalmıştım. Dehşet içime giriyordu, onu ağzımda çiğniyordum. İçim onunla doluydu.

Sayfa 52Kitabı okudu

Burak Beyhatun

Ve beklemek. Beklemek ve dinginleşmek gerek; çünkü üzüntü ve umutsuzluk ancak görünen ya da gizli bir çıkış yolu varsa olasıdır. Ölüme bel bağlamak gerek

Sayfa 50Kitabı okudu

Burak Beyhatun

Aşk, daha beter tuzaklar kurar. En az soylu olan, en az rastlanılır olan tuzaklar. Rastlantılardan yararlanır. Tam da ruhumun son derece gergin olduğu bir saatte bir çocuğun iki parmağını ağzına sokup yürek parçalayıcı bir ıslık çalması gerekmedi mi? Ruhum da zaten aşağıdan yukarıya yırtılmak için bu kulak delici sesi bekliyordu.

Sayfa 43Kitabı okudu